11 Nisan 2018 Çarşamba

Mide Kanseri

Yapılan kliniksel araştırmalar neticesinde en sık karşılaşılan kanser türlerinde 4. sırada yer alan mide kanseri en genel ifadeyle şu şekilde tanımlanabilir; Ayrıca Testis kanseri adlı makalemizi inceyebilirsiniz.


Mide Kanseri Nedir?


  • Genetik etkenler, sigara tüketimi, vücudun A ve C vitamini yönünden eksik kalması, besin anlayışından yapılan yanlışlıklar ve alkol tüketimi gibi faktörlerin mide doku yapısını bozması ve ortaya çıkan tümörlerin mideyi işlevsiz hale getirmesi neticesinde ortaya çıkan, hastanın yaşantısı üzerinde tehdit oluşturan hastalıktır.

“Geçmiş dönemler ile kıyaslandığında gelişen teknolojinin bir etkisi olarak mide kanserinin tehlikesi her ne kadar azalmış olsa da, küresel ölçekte bakıldığında mide kanserinden dolayı hayatını kaybedenlerin sayısının 750-800 bin bandında olduğu görülür. Dolayısıyla bu istatistiğe bakarak mide kanserinin ne denli tehlikeli ve geniş bir tabana yayılan hastalık olduğunu görmek mümkün hale gelecektir.”


“Mide kanseri nedir?” sorusunun yanıtı görüldüğü gibi birkaç basit cümle ile açıklanamayacak kadar geniş bir kapsama sahiptir. Aslında bakıldığında yalnızca tek bir soru ile mide kanserinin tüm yönlerinin ortaya çıkartılması hiç şüphesiz imkansızdır. Dolayısıyla sırasıyla “Mide kanseri neden olur?”, “Mide kanseri belirtileri nelerdir?” ve “Mide kanseri nasıl tedavi edilir?” sorularının üzerinde ayrıntılı olarak durmak gerekir. Mide kanseri belirtileri pankreas kanseri belirtileri ile hemen hemen aynıdır.


Bu bağlamda öncelikli olarak mide kanserini doğuran etkenleri ve kanserin risk alanına dahil edilen risk gruplarını incelemek doğru olacaktır. Karaciğer kanseri vücuda yayılabileceği gibi mide kanseri hastalıklarına ve bulaşmasına sebep olabilir


Mide Kanseri Neden Olur?


Tüm kanser türlerinde olduğu gibi mide kanserinde de birtakım risk faktörleriyle birlikte hastalığı doğuran faktörlerin varlığı mevcuttur. Mide kanserini doğuran etkenlerle ilgili üzerinde durulması gereken noktaların başında oldukça geniş bir faktör yelpazesinin söz konusu olması gerekir.


Hastalığı doğurması muhtemel ana ya da yanal faktörlerin sayıca fazla olması hiç şüphesiz tedavi sürecini sekteye uğratıcı bir etki yapar. Hastalığın tedavisi ile hastalığa neden olan faktörlerin tespiti arasındaki doğrusal ilişki göz önünde bulundurarak bakıldığında bu durumun etkileri daha net şekilde görülür.



“Tabi risk faktörleri ile hastalığın nedenlerini birbirinden ayırt etmek de kritik bir önem taşır. Kimi zaman risk faktörleri ve hastalığın nedenleri birbirinden kesin çizgilerle ayrılırken, kimi zaman da mide kanserinde olduğu gibi birbiriyle doğrudan ilintili olarak ortaya çıkar. Dolayısıyla unutulmaması gereken; risk faktörleri ve hastalığın nedenlerine aynı anda dahil edilebilen etkenlerin de olduğudur.”


Mide Kanserinde Risk Faktörleri


Mide kanseri kapsamında risk faktörü olarak değerlendirilen etkenleri şu şekilde sıralamak ve detaylandırmak mümkündür;


  1. Yaş ve Cinsiyet Faktörü: Bir önceki paragraflarda da belirtildiği gibi mide kanseri ile karşı karşıya kalan hastaların çoğunluğu yaşlı sayılabilecek kesim olan 50 yaş ve üzeri bireylerdir. Buna ek olarak; erkekler ile kadınlar arasında görülme sıklığı olarak bakılırsa mide kanserinin erkeklerde daha sık karşılaşılan bir hastalık olduğu görülür. Her ne kadar etkileri kesin olarak kanıtlanmamışsa da araştırmaların sonuçları ışığında görülen; yaş ve cinsiyet faktörlerinin mide kanseri kapsamında risk olarak değerlendirildiğidir.

  2. Bireyin Beslenme Tercihi: Midenin sindirim sisteminin temel elemanı olduğunu dikkate alarak bu faktörü değerlendirmek doğru yorum yapabilmek adına etkili olacaktır. Aşırı sıcak ya da soğuk, asitli ve baharatlı yiyeceklerin tüketimi midenin iç tabakası üzerinde hayli olumsuz etkilere sebep olarak organın sağlığını doğrudan etkileyecektir. Buna ek olarak; bireyin hangi tür besinleri ağırlıkla tükettiği de etkin bir faktördür. Uzman hekimlerin bu noktada tavsiyesi; besin türlerinin tümünden gereği kadar tüketilmeli ve özellikle doymuş yağ yönünden zengin besinlerden uzak durulması yönünde şekillenmiştir.

  3. Genetik Etkenler: Genlerin mide kanseri üzerindeki etkileri her ne kadar kesinleşmemiş olsa da, hastalık ile karşılaşan bireylerin ailesinde daha önce mide kanseri olan hastaların bulunması genetik etkenlerin mide kanseri ile olan ilişkisini kuvvetlendirir. Elbette genlerin kendini göstermesi için uygun zeminin de hazırlanması gerekir. Dolayısıyla genetik etkenleri değerlendirirken bu etkenlerin tetiklenmesini sağlayanları da irdelemek gerekir.

  4. Bakteriyel Hastalıklar: Vücut bağışıklık sisteminin yapısını bozan bakteriyel hastalıkların zemin hazırladığı mide kanserinin görülme sıklığı, tüm etkenler içerisinde % 70’ lik bir paya sahiptir. Dolayısıyla mide kanserini tüm boyutlarla değerlendirebilmek adına bakteriyel hastalıkları da azami ölçüde dikkate almak gerekir.

  5. Alkol ve Sigara Tüketimi: Dolaşım sistemi başta olmak üzere vücut sistemlerinin tümü üzerinde birçok olumsuzluğa sebep olan alkol ve sigara tüketimi, mide kanseri noktasında da etkin bir faktör olarak değerlendirir. İkili bir kıyas yapıldığında alkol tüketiminin mide kanseri üzerinde daha etkin rol oynadığını söylemek mümkündür. Fakat, sigara nedeniyle de mide kanseri olan hastaların sayısını azımsamamak ve bu faktörü göz ardı etmemek gerekir.

Mide Kanseri Tesadüf mü ?


Görüldüğü üzere “Mide kanseri neden olur?” sorusunun yanıtını olabilecek olan 5 temel faktör mevcut ve bu faktörlerin her biri de hastalık üzerinde etkin rol oynama kapasitesine sahip. Dolayısıyla, hastalığın başarılı bir şekilde tedavi edilebilmesi adına tüm faktörleri etraflıca incelemek ve hastalığı hangi faktörün oluşturduğunu belirledikten sonra uygun tedavi takvimi ortaya koymak yapılması gereken yegane faaliyetlerden biri.


Mide Kanseri Belirtileri Nelerdir?



Akciğer kanserinde olduğu gibi mide kanserinde de hastalık başlangıç ve yayılma aşamasında ciddi belirtiler vermeyebilir, verse dahi gayet normal görülen bu semptomların hastanın dikkatinde kaçması oldukça muhtemel bir durumdur. Dolayısıyla burada erken teşhis ve tedavi arasındaki kuvvetli korelasyonu göz önünde bulundurarak değerlendirme yapmak gerekir. Hastalığın semptomlarının doğru okunması ve erken dönemde yani; mide dokularının önemli bir kısmına yayılmadan kanserin tespit edilmesi bireyin yaşam kalitesi ve süresi açısından büyük öneme sahiptir.


Bu kapsamda mide kanserinin belirtileri detaylandırmak istenirse;


  1. Midede Sızı Şeklinde Ağrı ve Sertlik Hissi: Sızlama şeklinde görülen ağrılar ve özellikle aşırı sıcak yahut soğuk içecekler ya da baharatlı gıdalar tüketildiği takdirde ortaya çıkan sertlik hissi mide kanserinin semptomlarından biri olabilir.

  2. İştahsızlık ve Öğünlerin Ufalması: Kronik bir iştahsızlık ve eskiye nazaran daha kısa sürede midenin doluluk kapasitesine ulaşması da belirtilerden biri olma özelliğini taşıyabilir. Burada öğünlerin ufalmasından kasıt; bireyin önceki dönemlere kıyasla yeterli gördüğü tüketim maddelerinin miktarını ifade eder. Dolayısıyla bu durumu erken doymak olarak da nitelendirmek mümkündür. Özellikle iştahsızlıkla bir araya geldiği takdirde bireyde kısa süre içerisinde ciddi kilo kayıplarına neden olduğundan bu semptomun fark edilmesi diğerlerine kıyasla daha kolaydır.

  3. Mide Bulantısı ve Sindirim Zorlukları: Özellikle besin tüketiminde sonra artan mide bulantısı ve yemek borusunda zorlanma görülmesi mide kanseri belirtileri noktasında hayli dikkate alınması gereken iki temel semptomdur.

“Mide kanseri belirtileriyle ilgili üzerinde durulması gereken durumlardan en önemlisi; semptomların başka hastalıklarla karıştırılmaya müsait olmasıdır. Gastrit, reflü ve bazen basit gribal enfeksiyonlarda dahi listelenen temel semptomların görülmesi muhtemel olabilir. Burada bireye düşen görev; hangi hastalıktan kaynaklı olursa olsun belirtilen semptomlar ile karşılaştığı takdirde vakit kaybetmeden uzman hekim kontrolüne başvurmasıdır. “


Mide Kanseri Tedavisi


Hastalığın nedenleri saptandıktan ve ilgili metotlar yardımıyla hastalık teşhis edildikten sonra tahmin edilebileceği gibi sıra mide kanseri tedavisi için uygun bir tedavi takvimi belirlemektir. Kanser türlerinin tümünde olduğu gibi mide kanserinde de, bireyin tedaviye vereceği muhtemel yanıt, tümörlü dokuların yayılma sıklığı ve uzman hekimin sezileri hastaya uygun tedavi yönteminin belirlenmesinde göz önünde bulundurulan faktörlerdir.



Mideye yayılmış kanserli hücrelerin alınmasına uygun bir zemin var ise cerrahi teknikler yardımıyla midenin kanserli kısmı alınır. Eğer kanser midenin tamamına yayılmış ise midenin tamamıyla alınarak bireye yeni bir mide yapılması da gündeme gelmesi muhtemel tedavi tekniklerindendir. Bir önceki paragrafta da belirtildiği gibi burada belirleyici nokta; hastanın tedaviye nasıl yanıt verebileceğinin doğru öngörülmesidir.


“Cerrahi müdahaleden evvel kanserin cinsine ve yayıldığı alana bağlı olarak hastaya kemoterapi de uygulanabilir. Uygulanan kemoterapi bir nevi asıl tedavi tekniği olan cerrahi müdahaleye hazırlık niteliği taşır ve kanserli hücrelerin yayılmasını engelleyici bir etkinlik gösterir. Özellikle kemoterapi aşaması hasta için yıkıcı olabilir. Bu nedenle, kemoterapi gerektiği kadar uygulanır ve mümkün olduğunda kısa tutularak tedavinin sonuçlandırılması hedeflenir.”


Genel olarak bakılacak olursa; mide kanseri tedavisi birçok farklı süreçten oluşur ve süreçlerin her biri tedavinin başarısı üzerinde doğru etki sahibidir. Cerrahi müdahale sonrasında da tedavi süreci devam eder öyle ki hastanın yaşantısı boyunca belirli periyotlarla kontrol dahi yaptırması gerekebilir.


Dolayısıyla mide kanseri tedavisi yalnızca cerrahi müdahale ya da kemoterapi olarak düşünülmemelidir. Birçok farklı aşamayı kapsadığı bilinerek bu doğrultuda yaşam ve beslenme tarzı düzenlenmelidir.


 


 


 


 



Mide Kanseri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder