21 Nisan 2018 Cumartesi

Bel Fıtığı

Toplum arasında da yaygın olarak bilinen ve oldukça geniş bir kapsama alanına sahip olan bel fıtığı en basit ifadeyle; omuriliği koruma görevi üstlenen omurların arasındaki yapının birçok farklı etkene bağlı olarak zarar görmesi ve tahribata uğrayan bölgede omurilik sinirlerine baskı yapılması olarak tanımlanabilir. Tahmin edilebileceği gibi sinirlere yapılan bu baskı; zaman zaman şiddetli ağrılara neden olarak hastanın yaşam standartları üzerinde keskin düşüşler yapabilir.


Bel fıtığı, gerekli önlemler alındığı ve müdahalede çok geç kalınmadığı takdirde kapsamlı bir tedavi takvimiyle ortadan kaldırılabilir. Fakat burada önemli olan; hastaların, toplum tarafından kabul gören faaliyetlere başvurmak yerine uzman hekim kontrolüne başvurmasıdır. Nitekim yapılan istatistiksel çalışmalar neticesinde, bel fıtığı hastalarının önemli bir kısmının sağlık durumu, uyguladığı yanlış tedaviler ile kötüye gitmiştir ifadesini kanıtlamak mümkündür.



Hastalığa genel ifadelerle değindikten sonra bel fıtığını doğuran nedenlere değinmek gerekir.


Bel Fıtığı Nedenleri


Bel fıtığının nedenlerini detaylandırmadan önce; belde ve omurlardaki sinirlere zarar veren etkenlerin tümünün hastalığın nedenleri kapsamında değerlendirildiği ifade edilmelidir.


Bel fıtığı nedenlerini şu şekilde detaylandırmak mümkündür;


  • Hareketsiz Bir Yaşam: Bireyin hareketsiz bir yaşama sahip olması, kas ve iskelet sistemini yeterince çalıştıramaması bel fıtığının en önemli nedenlerinden biridir. Günlük periyotlarla yapılacak 10-15 dakikalık tempolu yürüyüşler dahi bu faktörün ortadan kaldırılmasında büyük etki sahibidir. Dolayısıyla hareketsiz bir yaşam, bireyin tasarrufundan olup alınabilecek basit birkaç önlem ile ortadan kolaylıkla kaldırılabilir.

  • Fazla Kilolar: Bilindiği üzere vücutta en fazla baskıya maruz kalan bölge omurlardır ve her bireyin vücut-kitle indeksine bağlı olarak belirlenen standart bir kütlesi vardır. Standart kütlesinin üzerinde olan bireylerde vücut, omuriliklere baskı yaparak tahribata dolayısıyla da bel fıtığına neden olabilir. Hareketsiz bir yaşam ile fazla kilolar arasındaki yüksek korelasyon ilişkisi, deyim yerindeyse bel fıtığı için uygun tüm faktörlerin bir araya gelmesini sağlar.

  • Omurga Yapısının Bozulması: Bireyin oturma, yürüme ya da yatma pozisyonlarındaki yanlışlıklar omurga yapısının bozulmasına sebebiyet verebilir. Buna ek olarak; ağır nesnelerin itilmesi ya da kaldırılması, omurgaya ani yüklemeler yapılması ve bu yüklemelerin uzun süreli olması da omurgayı tahrip ederek bel fıtığına sebebiyet verir. Bakıldığında birçok meslek grubunun omurgayı zedeleyici faaliyetlerde bulunduğu görülür. Dolayısıyla, riskli meslek gruplarına mensup bireylerin düzenli aralıklarla etkin bir şekilde dinlendirilmesi gerekir.


Görüldüğü üzere hastalığa etkileyen faktörlerin tümü omurga ya da bel ve sırt kasları özelinde olumsuz ve yıkıcı etkiye sahiptir. Hastalığın nedenleri ile tedavi arasındaki ilişkiye bakıldığında, belirtilen faktörlerin etkilerinin giderilmesi tedavinin temelini oluşturur ifadesi yanlış olmayacaktır.


Bel Fıtığı Belirtileri


Bel fıtığı belirtilerini, erken/orta derece belirtiler ve ileri derece belirtiler olarak ikiye ayırmak mümkündür. Hastalığın erken/orta derece belirtileri arasında;


  • Ayaklarda kısa süreli uyuşmalar ve özellikle baldır bölgelerinde sızı şeklinde uzun süreli ağırılar.

  • Aniden başlayan ve genellikle 14-18 saat içerisinde ortadan kalkan bel ağırılar. Belirtilen bel ağrıları soğuk havanın etkisiyle de ortaya çıkabilir. Karıştırılmaması adına dikkatli olmak gerekir.

  • Bireyin eğilme ve doğrulma faaliyetlerini zorlanarak yerine getirmesi.

yer alırken, ileri derece belirtiler içerisinde;


  • Az miktarda da olsa idrar kaçırma.

  • Günlük normal aktivitelerden biri olan yürümeyi dahi tam anlamıyla gerçekleştirememe.

  • Ereksiyon problemi.

  • Sürekli yorgunluk hissi yer alır.


Bakıldığında, bel fıtığı belirtileri oldukça net olup vücut sistemlerini etkileyen diğer hastalıklarla karıştırılmaya pek müsait olmadığından dolayı kolay teşhis edilebilir. Elbette hastalığın teşhisini kolaylaştırıcı etki yapacak en önemli faaliyet; bel ağrısı yaşan bireylerin vakit kaybetmeden hekim kontrolüne başvurması olacaktır.


Günümüz teknolojisine bakıldığında, MR ve Sinir Ölçüm Testi ile bel fıtığı tanısı kolaylıklar konulabilir. Yaygın olarak kullanılan MR, fıtığın hangi derecede olduğunun tespitini dahi yapabiliyorken, bazı komplike durumlarda Sinir Ölçüm Testine de başvurulur.


Bel Fıtığı Tedavisi


Öncelikli olarak; bel fıtığı hastalarının yaklaşık % 4’ ünün ameliyat ile tedavi edildiğini, geri kalan büyük çoğunluğun ise önleyici egzersizler, ilaç kullanımı ve istirahat teknikleri ile tedavi edildiğini belirtmek gerekir. Dolayısıyla bel fıtığı tedavisi cerrahi müdahale esaslı olmayıp, içerisinde birçok farklı tekniği barındırır.


Bacak ve bel bölgesinde fiziksel güç kaybına neden olmayan ve etki derecesini henüz genişletmemiş olan başlangıç ya da orta derecedeki fıtıkların tedavisinde, hastanın bel ve sırt bölgesini zorlayacak faaliyetlerden uzak durması, kas gevşetici ilaçlar ile bu bölgelerde kasların rahatlatılması ve tedaviye uygun yatakta belirli süre dinlenme yöntemleri izlenir.


Burada en önemli nokta; hastanın, çeşitli nedenlerden ötürü sağlıklı yapıda olmayan bel, sırt ya da omurlarını zorlayacak faaliyetlerden kesin bir şekilde uzak kalmasıdır. Aksi halde, uygulanan diğer faaliyetlerin hiçbir faydası olmayacağı gibi hastalık daha da ilerleyecektir.


Dolayısıyla bel fıtığı hastalarının uzun süre aynı pozisyonda yatmaması ya da oturmaması, 2 kilogram üzerinde cisimleri kaldırmaması, fazla kilolarından kurtulması, eğilme ve doğrulma hareketlerine sınırlandırmalar getirmesi ve düzenli aralıklarla egzersiz yapması gerekir.


İlerleyen bel fıtıklarında fıtığın etki derecesine ve hastanın fizik tedaviye verdiği yanıta bağlı olarak cerrahi müdahale seçeneği de masaya yatırılır. Bu noktada hekimlerin önceliği; fizik tedavi ile hastalığın etkilerinin azaltılarak zamana yayılan bir tedavidir. Fakat, fizik tedaviye ve devamında uygulanan disk sinirlerini tahrip etme işleminin yeterli olmadığı hastalar için son aşamada cerrahi müdahale seçeneği uygulanır. Bir önceki paragraflarda da ifade edildiği gibi, her 100 bel fıtığı hastasının 4’ ü ameliyat ile tedavi olur.


Fizik Tedavi Fıtığı Geçirir Mi?


Bu noktada üzerinde durulması gereken bir nokta da; “Fizik tedavi fıtığı geçirir mi?” sorusunun yanıtıdır. Fizik tedavi, hastanın ağrılarını kesinlikle dindirir ifadesi yanlış bir ifadedir. Dolayısıyla, fizik tedavi mutlak bir tedavi tekniği değildir ve yetersiz kaldığı durumlarda nükleoplasti tekniği ile tedavi denenir. Nükleoplasti tekniğinde; diskteki sinirlerin bir iğne yardımıyla tahrip edilmesi esastır. Dolayısıyla bu yöntem ile fıtığın rahatlatılması ve tedavinin devam etmesini sağlar.


Evde Fıtık Tedavisi


Evde fıtık tedavisi mümkün olmamakla birlikte, hekim kontrolündeki fıtık tedavisine yardımcı olabilir. İlk paragraflarda ifade olunduğu gibi, bel ağrılarına evde önlem almaya çalışan bireyler hastalığın durumunu daha da kötüleştirerek deyim yerindeyse işleri çıkmaza sokmaktadır.


Evde fıtık tedavisi kapsamında yapılabilecek faaliyet; bel ve sırt kaslarını rahatlatacak ufak egzersizlerin uygulanmasıdır. Elbette bu egzersizlerin de hekim kontrolünde olması esastır. Dolayısıyla fıtığın etki alanı kısıtlı yani bacak ya da belde herhangi bir güç kaybına neden olmadığı bel fıtığı hastaları için evde yapılacak egzersizler ile tedaviye yardımcı olmak mümkündür.


Bel Fıtığı Sporları


Bel fıtığı sporları temelinde; bel ve sırt bölgesindeki kasların çalıştırılarak güçlendirilmesini esas alır. Hastalığın nedenleri içerisinde yer alan hareketsiz bir yaşamın yani kasların güçsüzlüğünün, ne denli etkin bir faktör olduğu dikkate alınırsa, bel fıtığının tedavisi kapsamında yapılacak sportif aktivitelerin önemi daha net anlaşılır. Burada spordan kasıt yüksek efor gerektiren faaliyetler değildir. Tempolu bir yürüyüş sonrasında yapılacak olan egzersiz ya da bacak kaslarına hafif ağırlıklar bağlanarak yürünmesi bel fıtığı sporları kapsamında değerlendirilir.



Bel Fıtığı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder