31 Mart 2018 Cumartesi

Sinüzit nasıl geçer bitkisel çözüm

Sinüzit nasıl geçer bitkisel çözüm, Sinüzit genellikle enfeksiyon sebebiyle oluşur. Aynı zamanda bakteri ve mantarlardan da kaynaklanabilir. Genellikle sinüslerde şişlik ve sinüs iltihabî ortaya çıkar. Sinüsler elmacık kemiklerini ve alnın arkasında bulunan ağzı dolu keselerdir. Bu boşlukların mukusla dolması sinir enfeksiyonunun belirtisidir. Enfeksiyonuna alerji nazal polipler burnunda Suptum ve doku tahrişine neden olan burun spreyleri de sebep olabilir.



Sinüzit belirtileri nelerdir ?


Sinüs rahatsızlığının en sık belirtileri baş ağrısı, yüz hassasiyeti, kafada ağrı da basınç, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, öksürük, ateş gibi belirtilerdir. Burun akmasını çözmek ve sinüsleri rahatlatmak için burun sulaması yöntemi denenebilir. Bu yöntem burun iç yapısını nemli tutar. Bir çay kaşı deniz tuzu hidrojen peroksit sıcak suda karıştırılır, bir şırınga de ya da damlalık yardımı ile burun içini uygulanır. Ancak karışımı gün içerisinde sık sık kullanılmamalıdır. Burnunu tarif edebilir bir taraftan da yarım çay kaşı tuz ve bir tutam karbonat sıcak suyun içerisine eklenerek karıştırılır. Bu karışımda burun sulaması için kullanılabilir. Günde iki kez hazırlanılarak kullanılmalıdır. Migren ile karıştırılmamalıdır. Migren olduğunu anlamak için ve migren belirtilerini anlamak için migrene ne iyi gelir okuyabilirsiniz.


Ayrıca ödem için bitkisel çözüm makalemizi okuyabilirsiniz.


Sinüzit bitkisel tedavi


Elma sirkesi sinüs enfeksiyonları tedavisinde oldukça etkilidir. Anti viral anti fungal, anti  bakteriyel, ve anti enflamatuar


özellikleri vardır. Elma sirkesi soğuk algınlığı grip ya da alerji başlangıcında alındığında gelişmekte olan sinüs enfeksiyonunu engellemeye yardım eder. İki çay kaşığı elma sirkesi bir bardak sıcak su eklenir. Bir çay kaşığı bal ilave edildikten sonra iyice karıştırılır. Bu karışım beş gün boyunca günde iki kez tüketile bilinir.


Sinüzite acı biber de iyi gelmektedir. Acı biber sinüsleri açan en etkili çözümlerden biridir. Bağışıklığı arttırır şişme ve iltihabî azaltır kan dolaşımını hızlandırır. Doğal olarak acı biber tüketmek faydalı olacaktır. Sinüzite soğan suyu da iyi gelmektedir. Mükemmel bir antioksidandır. Sinüsleri açmak için oldukça etkilidir. Bakteri ve mantar ile mücadele eden kükürt bileşikleri içerir soğan küçük parçalar halinde doğranır ve su dolu tencereye konur. Yaklaşık beş dakika kaynatıldıktan sonra suyun buharı teneffüs edilir. Burnundaki tıkanıklık geçene kadar birkaç kez uygulayabilirsiniz.


 



Sinüzit bitkisel çözüm


 


Sinüzite sarımsağın da iyi geldiği bilinmektedir. doğal bir antibiyotiktir. Bakteri ve virüslerin neden olduğu sinüs enfeksiyonları ile mücadele de çok etkilidir. Sinüs enfeksiyonu bakterilerden kaynaklanıyorsa mutlaka kullanılmalıdır. İki veya üç diş sarımsak su dolu bir tencereye eklenerek kaynatılır. Bunları teneffüs edilir, bu uygulamayı da günde 1-2 kez deneyebilirsiniz.


Birkaç diş sarımsağı dövülerek güncesinde tüketebilirsiniz. Yapılan yemeklerimizde mutlaka soğan sarımsak ve kırmızıbiber kullanılmalıdır. Sinüzit için zencefil de ilave yardımcı olur. Antibiyotik özelliklere sahiptir. Zencefilin kötü dilimler halinde kesilir bir cezvede kısık ateşte kaynatılarak 10 dakika beklenir. Zencefilin içine biraz limon suyu ve balda eklenerek günde bir kez içilir. Sinüzit sık görülen sağlık sorunlarından bir tanesi bir sinüslerin dolması oldukça rahatsız edici bir durumdur. Sinüzit için doğal ve bitkisel tedavi yöntemleri de bulunmaktadır. Uygulanması durumunda kısa bir sürede rahatlama sağlayacaktır. Sinüziti olan insanlarda bazı belirtiler de görülmektedir. Yorgunluk gibi ağız kokusu ateş dış ağrısı yaşanabilir. Kronik sinüziti olan kişilerde de yüzün bir kısmında şişme burun boşluğunda birikim burundan nefes almada zorluk baş ağrısı yorgunluk yanak içinde şiddetli ağrı.


Turp da sinüzite tedavi de iyi etkili bir çözümdür burun ve boğaz içerisinde oluşan akıntıyı dağıtmaya yardımcı olur taze turp rendelenir ve tüketilebilir. Turp sinüslerin açılmasını sağlar sinüs enfeksiyonundan kurtulmak için bu işlem üç yada dört gün boyunca günde en az iki kez tekrar edilmelidir. Duş alındığında dışarıya çıkılmamalı bu durumda sinüslerin dolmasına yardımcı oluruz. belli bir zaman bekledikten sonra çıkılması daha iyi olacaktır.


 



Sinüzit nasıl geçer bitkisel çözüm

30 Mart 2018 Cuma

Karaciğer Kanseri

Adından da anlaşılabileceği gibi vücuttaki en büyük organ olan karaciğerde meydana gelen ve vücut sistemlerinin birçoğunda aktif olarak rol alan karaciğerin faaliyetlerini kısıtlayıcı etki yapan karaciğer kanseri, erkekler bireylerde kadın bireylere oranla daha sık rastlanan ve ölümcül yönü yüksek bir kanser türü olarak tanımlanabilir.Akciğer kanseri ile farklı reaksiyonlara sahiptir


“Elbette, teşhiste dolayısıyla da tedavi de geç kalındığı takdirde kanserin ölümcül yönünü gösterdiği unutulmamalıdır. Başlangıç ya da yayılım evrelerinde tespit edildiği takdirde kanser büyük oranda ortadan kaldırılarak hasta sağlığına kavuşturulur.”


Bu noktada üzerinde durulması gereken bir nokta da; kanserli hücreler, karaciğerin kendine ait hücreleri ise bu durumun kötü huylu ya da habis tümörler yani karaciğer kanseri olarak nitelendirildiğidir. Karaciğerdeki yapısal bozukluklar ve çevresel birçok faktörün etkisi altında ortaya çıkan kanserli hücreler, diğer kanser türlerine kıyasla insan vücudu için daha ciddi bir tehdit oluşturur. Bu nedenle de, tedavi aşamasında hastaya uygun tedavi yöntemine vakit kaybetmeden karar verilerek tedaviye başlanması gerekir.



Hiç şüphesiz bu aşamada akıllara takılan soruların başında “Karaciğer kanseri ne kadar yaşar?” sorusu gelir. Tedavide geç kalındığı takdirde hastanın içinde bulunduğu koşullara ve bağışıklık sisteminin kansere direncine bağlı olarak hasta 6 ile 8 aylık bir periyotta yaşamını yitirir. Fakat, kanser tedavi edildiği takdirde hastanın normal yaşantısına devam etmesinde herhangi bir sakınca yoktur.


Ayrıca Prostat Kanseri makalemizi okuyabilirsiniz


Karaciğer vücut sistemlerindeki görevleriyle ilgili birtakım genel bilgilere sahip olmak kanserin vücut sistemlerini ne denli olumsuz etkileyeceği hakkında şüphesiz daha geniş bir bakış açısı sağlayacaktır. Bu kapsamda karaciğerin görevlerini şu şekilde sıralamak mümkündür;


  • Vücut ısısının ve kandaki şeker konsantrasyonunun dengelenmesi.

  • Bağışıklık sisteminin temel elemanları olan antikorları üretmesi.

  • Yaralanma vb. olaylarda ihtiyaç duyulan ve kan pıhtılaşmasında rol alan protrombin üretimini kontrol etmesi.

  • Kanda fazla miktarda bulunan glikozu, depolama maddesi olan glikojene çevirerek depolaması.

Görüldüğü üzere karaciğerin işlevinde aksamalar görülmesi ya da işlevini tamamen yitirmesi vücut sistemlerinin tamamını olumsuz etkileyecek dolayısıyla hasta için topyekun bir tehlike doğuracaktır.


Karaciğer Kanseri Belirtileri


“Kanser türlerinin hemen hepsinde olduğu gibi karaciğer kanseri için de; “Hastalık, ilk evrelerinde herhangi bir semptom göstermez ve bu durum kanserin teşhisini zorlaştıran bir etkendir.” ifadesini kullanmak yerinde olacaktır.”


Buna ek olarak; karaciğer kanseri semptomlarının başta karaciğerde meydana gelen hastalıklar olmak üzere birçok farklı hastalığın semptomları ile karıştırılmaya müsait olduğunu belirtmek gerekir. Bu bağlamda bakıldığında, hastalığın teşhisini zorlaştıran bir diğer etkenin; semptomların başka hastalıklarla karışması olduğunu söylemek yerinde bir ifade olacaktır.



Hastalığın semptomlarıyla ilgili çeşitli genellemeler yaptıktan sonra semptomları şu şekilde listelemek ve detaylandırmak mümkün olacaktır:


  1. Bağışıklık Sisteminin Bozulması: Bir önceki paragraflarda ifade olunduğu gibi karaciğerin en önemli görevlerinden bir tanesi; bağışıklık sisteminin temel birimi olan antikor üretiminde yer alması. Dolayısıyla, karaciğerin fonksiyonlarında meydana gelen aksamalar bağışıklık sisteminin yapısının bozulmasına neden olarak, bunun neticesinde hastanın vücudunda gribal enfeksiyonda olduğu gibi halsizlik, iştahsızlık ve tüm bunlara bağlı olarak ani kilo kayıplarına neden olur. Burada görüldüğü üzere semptomların gribal enfeksiyon ile karışması gayet müsaittir. Bu nedenden ötürü belirtilen semptomları yaşayan hastalar; detaylı tetkik yaptırmadan yani; uzman hekim kontrolünden geçmeden ilaç kullanımı ya da alternatif tıp tekniklerine başvurmamalıdır.

  2. Sindirim Rahatsızlıkları: Özellikle sindirimin temel noktası olan midede görülen sızı şeklinde acılar, hazım ve bulantı problemi karaciğer kanserinin semptomları arasında yer alır. Karaciğer dışarısına yayılım gösteren kanserli hücrelerinin yöneldiği alan da semptomları doğrudan doğruya etkiler. Dolayısıyla, sindirim rahatsızlıkları belirgin semptomlardan biri olabileceği gibi silik bir halde de görülebilir.

  3. Ciltte Görülen Değişimler: Karaciğerin fonksiyonları aksatması neticesinde cildin sarılık hastalığında olduğu gibi renk değiştirmesi ve deri altında belirgin morlukların oluşması karaciğer kanserinin semptomları arasında yer alır.

  4. Kanın Pıhtılaşmaması: Kan pıhtılaşmasını sağlayan protrombin hücrelerinin üretiminin gereken düzeyde olmaması yaralanma ya da vücudun normal düzeni içerisinde gerçekleşen kanama olaylarında pıhtılaşma probleminin ortaya çıkmasına neden olur. Özellikle sık sık görülen pıhtılaşma sorunu karaciğer kanserinin önemli bir belirtisidir.

 



Karaciğer kanseri her ne kadar semptomlarını belirli bir döneme kadar gizlese de, düzenli periyotlar ile sağlık kuruluşlarında muayene olan bireylerde hastalığın teşhisi oldukça kolaylaşır. Buna ek olarak; bireyin karaciğer kanseri belirtileri noktasında yetkin düzeyde bilgi sahibi olması da hastalığın erken dönemde teşhisini sağlayabilir.


Karaciğer Kanseri Evreleri


Karaciğer kanseri dört temel evrede incelenir ve evreler arasında kanserli hücrelerin yayıldığı alan ve gösterdiği etkiler noktasında hiyerarşik bir sıralama mevcuttur. Karaciğer kanseri üçüncü evrede teşhis edildiği takdirde hastanın tedavi şansı hayli yüksekken dördüncü evrede tespit edilen karaciğer kanserlerinde bu oran düşüş gösterir.


Karaciğer kanseri evreleri kapsamında sınıflara ayrılan dört evreyi şu şekilde detaylandırmak mümkündür;


  • Evre 1: Karaciğer içerisinde gelişmeye ve yayılmaya başlayan kanserli dokular, organın işleyişinin bozulması yönünde henüz tam manasıyla yetki sahibi değildir.

  • Evre 2: Karaciğerin önemli bir kısmını ve dolaşım sistemini sağlayan damarları sarmaya başlayan kanserli hücreler, karaciğerde birtakım fonksiyonların aksamasına neden olur. Kuvvetli olmasa da hastalığın ilk semptomları da bu evrede ortaya çıkmaya başlar.

  • Evre 3: A, B ve C olarak üç kademeye ayrılar 3. evrede, karaciğerin tümüne yayılan kanserli dokular vücuttaki diğer organlara ve bezlere sıçrayarak vücudun bütününü etkilemeye başlar. Bu dönemde hastalık, semptomları aracılığıyla iyiden iyi kendini belli eder.

  • Evre 4: Sonuç aşaması olarak nitelendirmenin mümkün olduğu bu evrede, hastanın yaşam kalitesi hayli düşmüş ve semptomlar açık bir şekilde kendini belli etmeye başlamıştır. Karaciğer dışında birçok vücut dokusuna yayılan kanserli hücreler, hastanın yaşamını tehdit edecek düzeyde olduğundan hastanın vakit kaybetmeden tedavi edilmesi gerekir.


“Bu aşamada karaciğer kanseri tanısında kullanılan yöntemlere de değinmekte fayda vardır. Hastalığın tam manasıyla tespitinin yapılabilmesi için en sık tercih edilen teknik; biyopsidir. Buna ek olarak; tomografi, ultrason ve MR gibi görüntüleme teknikleri ile de karaciğer kanseri tanısı konulabilir. Görüntüleme yöntemleri ile kıyaslandığında biyopsinin daha net sonuçlar vereceği unutulmamalıdır. “


 Karaciğer Kanseri Nedenleri


Karaciğer kanseri nedenleri noktasında düğüm noktalarından birini hiç şüphesiz; siroz hastalığı teşkil eder. Karaciğerin genel işleyişi üzerinde birçok olumsuzluğa sebep olması ile siroz hastalığı kanseri tetikleyici etki yapabilir. Dolayısıyla, siroz hastalığını meydana getiren etkenler ile karaciğer kanserini oluşturan etkenlerin birbiriyle doğrudan ilintili olduğu söylenebilir.



Karaciğer kanserine zemin oluşturan ve oluşumunu tetikleyen faktörler;


  1. Alkol ve sigara tüketimi.

  2. Yaş faktörüne bağlı olarak doku yenilenmesinin azalması.

  3. Karaciğer dokularında meydana gelen yaralanmalar ve travma durumları.

  4. Hepatit B, C ve D virüslerinin çıkış noktasını oluşturduğu enfeksiyonlu hastalıklar.

  5. Siroz, Wilson, Diyabet ve Obezite gibi karaciğerin yapısını bozan hastalıklar.


Görüldüğü üzere hastalığın nedenlerini oluşturan yelpaze hayli geniş olup içerisinde birçok hastalığı da barındırmaktadır. Hiç şüphesiz bu durumun bir sonucu da; karaciğer kanseri tedavisinin gecikmesi ve hastanın yaşamının tehlikeye girmesidir.


Tedavi ve hastalığın nedenlerinin yayıldığı taban üzerinde ilişki kurarken “Hastalığın tedavisi, sorunu meydana getiren etkenlerin tespit edilerek ortadan kaldırılmasına bağlıdır.” ifadesini göz önünde bulundurmak gerekir.


Hastalığın nedenlerine ek olarak birtakım risk faktörleri de mevcuttur. Uzman görüşlerin bir kısmı Hepatit enfeksiyonlarını risk faktörleri kapsamında değerlendirse de, geneli Hepatit enfeksiyonlarını hastalığın nedeni olarak kabul etmiştir.


Karaciğer kanserinde risk faktörü kapsamında değerlendirilen etkenler;


  • Yaş

  • Genetik faktörler

  • Cinsiyet

olarak sıralanabilir.


Sebebi tam olarak tespit edilmese de, karaciğer kanseri görülme riskinin erkeklerde kadınlara kıyasla önemli ölçüde arttığı bir gerçektir. Dolayısıyla, erkek bireyleri risk kapsamına dahil etmek mümkündür. Buna ek olarak; bireyin yaşı ve sahip olduğu genetik faktörler de karaciğer kanserinde risk gruplarına dahil edilmesi açısından belirleyici olabilir.


 “Elbette, risk faktörleri kesin olarak hastalığın nedeni olmamakla birlikte hastalığın ortaya çıkması muhtemele grupları tespit etmede kullanılan bir tekniktir. Bu nedenle; risk grupları içerisinde yer alan bireylerin diğer bireylere kıyasla daha sık hekim kontrolüne gözükmesi tavsiye edilir.”


Karaciğer Kanseri Tedavisi


Karaciğer kanseri tedavisi için uygun tedavi takvimi belirlenirken kanserli hücrelerin yayıldığı alanın boyutu ve tesir derecesi en kritik faktör rolündedir. Kanserli hücrelerin yayıldığı alana ek olarak; hastanın vücudunun tedaviye gösterebileceği direnç de dikkate alınır. Fakat burada esas nokta kanserli hücrelerin yayıldığı alan olduğundan bu aşamada ayrı bir parantez açarak durumu değerlendirmek gerekir.


Kanserli hücreler karaciğer dokusunun dışına yayılmamış ve yalnızca karaciğerin faaliyetlerini sekteye uğratıyor ise tercih edilecek yöntemler içerisinde cerrahi müdahale bir adım öne çıkar. Tiroid kanseri tedavisinde olduğu gibi karaciğer kanseri tedavisinde de deyim yerindeyse çözüme kısa yoldan giden bir teknik olarak nitelendirilebilir.



Kanserli hücrelerin yayıldığı alanın çapı karaciğeri aşıyor ise cerrahi müdahaleden önce tercihen kemoterapi ve alkol enjeksiyonu kullanılır. Kemoterapi yan etkileri zararları detaylı şekilde anlatılmıştır. Kullanılan teknikler kanserin ilerlemesini durdurur ve daha sonra gösterdiği etki ile kanserli hücrelerin etkilerini büyük ölçüde azaltsa da tam anlamıyla ortadan kaldırmaz. Bu nedenle de, geniş alana yayılmış karaciğer kanserinde ikili farklı tedavi tekniği bir arada kullanılır.


“Elbette belirtilen tedavi tekniklerinin birçok farklı komplikasyonu mevcuttur. Cerrahi müdahalede gelişebilecek komplikasyonlar; hastanın enfeksiyon kapması ve kanamanın durdurulamaması iken kemoterapide ortaya çıkması muhtemel yan etkiler; cildin anormal ölçülerde morarması, kanser hastalarında ağız yaraları ve sindirim rahatsızlıkları olarak sıralanabilir.”


Karaciğer kanseri tedavisi kapsamında kullanılabilecek diğer tedavi teknikleri;


  • Radyoaktif Tedavi

  • Doğrudan Karaciğer Nakli

  • Ablasyon Tekniği

şeklinde ifade edilebilir.


Hiç şüphesiz, karaciğer kanserinin tedavisinde hastaya uygun tedavi metodu seçildiği takdirde başarı yüzdesi büyük ölçülerde artacaktır. Bu nedenle de, hastalıkla ilgili detaylı tespitler yapılması ve kanserli hücreleri tüm yönleriyle incelemesi gerekir.


Karaciğer Kanseri Ne Kadar Yaşar?


İlk 3 evre içerisinde teşhis edilen ve doğru tedavi tekniği ile ortadan kaldırılan karaciğer kanserlerinde hasta, % 60 oranında yaşantısına normal bir şekilde devam eder. Fakat, hastalığın tekrar etmemesi noktasında gerekli önlemler alınmalı ve he77kim kontrolü için gerekli düzenlemeler aksatılmadan uygulanmalıdır. Dördüncü evrede teşhis edilen karaciğer kanserlerinde tedavi her ne kadar zor olsa da imkansız değildir. Kapsamlı bir tedavi takvimi düzenlendiği takdirde hastanın sağlıklı bir şekilde yaşantısına dönme ihtimali yapılan çalışmalar neticesinde % 35 olarak belirlenmiştir.



“Elbette kanserin tedavi edilmediği durumlar da mevcuttur. Başlangıç aşamasında karaciğer kanserine sahip olan bireylerin % 30’ luk kısmı yaşantılarını 5 yıl boyunca devam ettirebilirler. 5 yıllık sürenin son 2 yılında ise bireyin yaşam kalitesinde büyük düşüşler görüldüğünün altı çizilmelidir. Karaciğer kanserinin etki gösterdiği alan genişledikçe tahmin edilebileceği gibi hastanın ömrü de azalmaktadır.”


 


 



Karaciğer Kanseri

29 Mart 2018 Perşembe

Sararmış tırnaklara bitkisel çözüm

Sararmış tırnaklar için bitkisel çözüm uygulamayı neden isteriz? Tırnaklar çirkin bir görünüm yaratır. Bu sorunun temel nedeni ise uzun süre oje kullanılması ve tırnakları havasız ve bakımsız bırakılmasıdır.



Sararmış ayak tırnakları


Sararmış ayak tırnakları için tırnak cilası da kullanımı kötü renkler yaratacaktır. Bu tür nesneleri uzun bir süre kullanmamak tırnaklarda oluşan sarılığı ve diğer nedenleri ise mantar enfeksiyonu kronik karaciğer hastalığı aşırı sigara tüketimi gibi durumlar etkili olabilir. Bu tür sararmış tırnaklar ve lekeli tırnaklar için bitkisel ve doğal çözümler de kullanılabilir.


Tırnak sararması için limon etkili doğal bir renk açıcıdır. Tırnaklarda oluşan lekelerin azalmasını sağlar bir kaba bir limon suyu doldurularak lekeli ve sararmış tırnaklar 15 – 20 dakika bekleterek tırnakların suyu emmesi beklenir ve sonra bir fırça yardımıyla tırnak üzerindeki lekeleri hafifçe fırçalanır. Son olarak ta eller durulanır.


Olumlu neticeler alana kadar bu uygulamayı günde bir veya iki kez deneyebilirsiniz.Sararmış ayak tırnakları belirtileri saç dökülmesi sebepleri ile aynı olabilir. Bu hastalıkların habercisidir.



Tırnak sararması ilaç


Hidrojen peroksit de tırnakları beyazlatmak için uygulanır 3 ya da 4 yemek kaşığı oksijenli su yarım fincan suya eklenir, tırnaklarımızı iki veya üç dakika bekletilir. Yumuşak bir diş fırçası kullanarak tırnaklarınızı hafifçe fırçalanır ılık  su ile yıkandıktan sonra bir ay boyunca haftada bir kez bu uygulamaya devam edilir. Bu uygulama tırnakları kurutabileceği gibi uygulamadan hemen sonra tırnaklara nemlendirici uygulanır.


Karbonatla tırnak beyazlatma


Sararan tırnaklara karbonat peeling özelliklerine sahiptir. Yarım yemek kaşığı karbonat, bir çorba kaşığı oksijenli suyu bir kâsede karıştırılır. Pamuk yardımı ile tırnaklara uygulanır. Tırnaklar üzerinde üç veya 4 dakika bekletilir su ile durulandıktan sonra bu işlemi her gün beş veya altı defa bir ay karbonatla tırnak beyazlatma boyunca uygulanmalıdır.


Tırnak sararmasını diş macunu ile etki altına alabiliriz. Diş macunu o dişleri beyaz yapmanın yanı sıra tırnaklarındaki lekeleri de çıkartmaya yardımcı olur. Lekeler için beyazlatıcı içeren diş macunu kullanabilirsiniz. Diş macunu tırnaklar üzerinde hafif hafif  uygulayarak beş veya 10 dakika bekletilmelidir. Tırnak fırçası kullanarak tırnaktaki lekeleri nazikçe hafif bir şekilde fırçalanır. Başka bir etkin madde de takma diş temizleme tabletleridir. Takma diş temizleme tabletlerin içinde olan ve yaygın olan iki madde sodyum karbonat ve sitrik asittir. Bu maddeler tırnaktaki sarı lekeleri çıkarmaya yardımcı olur.



Çay ağacı yağı mantar enfeksiyon nedeniyle tırnaklarda oluşan sararma ya çay ağacı yağı en etkili bir çözümdür. Doğal bir mantar ilacı olmasının yanı sıra enfeksiyonla mücadele etmeye yardımcı olur. Tırnakların doğal rengine dönmesini sağlar. Antiseptik ve mikrobiyal özelliği vardır. Çay ağacı yağı, damlalığı kullanarak Tırnaklara tatbik edilir. Beş dakika kadar bir zaman içinde, tırnaklarda kaldıktan sonra su ile yıkanır. Olumlu neticeler alınana kadar, bu işlem birkaç ay boyunca tekrarlanmasında fayda görülür.


Çay ağacı yağı sararmış tırnaklara bitkisel çözüm


Sararmış tırnaklar için zeytinyağı karıştırarak kullanabilirsiniz. Bez veya pamuk yardımı ile tırnaklara günde iki defa uygulayabilirsiniz.


 


Elma sirkesi, tırnaklarda ki renk değişikliğine azaltmaya yardımcı olur. Herhangi bir renk değişikliğine neden olan enfeksiyonların tedavisine yardımcı olan anti fungal özellik içerir. Yarım fincan elma sirkesi yarım fincan su ile karıştırılır bu karışım tırnaklara uygulandıktan sonra 15-20 dakika tırnaklar üzerinde bekletilir daha sonra yumuşak bir havlu ile tırnaklar kurutulur bu işlemi günde iki kere uygulayabilirsiniz.


Ayrıca inceleyiniz.


Sağlıklı yaşam için neler yapılmalı



Listerin mantar ve tırnak lekeleri için iyi çözümlerden biridir. Listerin gargara aynı zamanda anti fungal özellikler içerir. Enfekte olan tırnaklara listerine gargara uygulayabilirsiniz. C vitamini bulunan portakal kabuğu tırnaklardaki lekelerin kaybolmasına yardımcı olur.


 


Portakal kabuğu tırnaklar üzerinde ovalayarak Sararmış tırnaklara karşı iyi bir netice alınır.


 


Ardıç meyvelerinde güçlü bir dezenfektandır. Mantar hastalığı içinde kullanılır. Bir kâse sıcak suya ezilmiş Ardıç meyvesi koyarak tırnaklarımızı bu karışımın içinde 20 dakika bekletilir. Eller yıkanıp durulandıktan sonra, nemlendirici uygulanır.


 


 



Sararmış tırnaklara bitkisel çözüm

Diyet Nasıl Yapılır ?

Diyet nasıl yapılır sorusu : Zayıflamak için otlar diyet listesi incelemeleri, kişinin gerçekten diyet yapmayı istemesiyle beyinde başlar. Ne kadar istediği, yemek stil ve seçimlerini ne kadar değiştirebilmesi ve bu noktadaki kalorisiz besinleri tüketmesiyle başlar. Bu güne kadar kilo problemleri yaşayan inşaların ortak problemi beslenme alışkanlıklarını kalorisi yüksek besinlerle beslenirken, düşük kalorili yiyecekleri tercih etmemesinden kaynaklanır.


diyet-istemek1 Haftada 10 kilo vermek nasıl yapılır ? Yüksek besinle beslenip sonra normal kalorili besinlerle beslenebilirsek vücudumuz arada kalan fazla kaloriyi, metabolizma hızına bağlı olarak eritebiliyor. Ancak vücudumuza yakabileceğinden fazlasını yiyecek içecek olarak verirsek kilo vermemiz zorlaşacaktır.


 Kilo Vermek


Bu işin bilimsel formasyonu verilmiştir. Kesinlikle doğru payı olan, nedir mi bu ?


Bir günde aldığınız kaloriden fazlasını yakarsanız kilo verirsiniz. Örnek vermek gerekirse: Günlük 2000 kalori alan bir bay yada bayanın 2100 kalori yakacak hareket spor yürüyüş yapabilmesi zayıflamasına sebep olacaktır.-100 kalori ile başlamak kolay olacaktır. Bu sisteme alıştıkça Verdiğiniz kalori sayısını kontrollü bir şekilde arttırarak diyet yapabilirsiniz.


Sağlıklı Diyet Nasıl Yapılır


Burada dikkat edilmesi gereken durum vücudunuzun kilo verme reaksiyonuna nasıl karşılaştığınızı bilmek ve anlamak gerekiyor. Bu diyet yapmak öncelikle vücudunuzda diyet yaparken sağlık problemlerinizin olmadığını varsayarak uygulamaları yapmanız gerekiyor. Sağlık problemleri olan kişilerin doktor kontrolünde diyet yapması sağlığınız açısından daha faydalı olacaktır.


Sağlıklı Diyet Nasıl Yapılır


Kontrollü bir şekilde günlük olarak yediğimiz yiyeceklerin kalori sayısını hesaplayarak 0 ile 500 kalori arası keserek başlayabilirsiniz. Bu sayıyı arttırmak sağlıklı diyet bölümünden riskli diyet bölümüne geçer. Bu konudaki yapılacak hatalar vücudun vereceği olumsuz sonuçlara göre başlangıçta baş dönmesi , göz kararması , 2-5 dk. arası bayılma gibi kötü sonuçlarla başlar. Bu noktadaki en büyük doktorunuz kendiniz olarak , vücudunuzun verdiğini reaksiyonları çok iyi izlemekten geçiyor.


Günlük Diyetler


Günlük diyetler arasında bazı yiyeceklerden vazgeçmemiz gerekiyor. Bunların başında Şeker geliyor. Şeker ile birlikte tuzda bulunuyor. Şeker ve tuz vücudumuzun bir kontrol noktasıdır. Vücudumuza şeker almazsak tuz ihtiyacına gereklilik azalacaktır. Şekeri tamamen keserek yolunuza devam ederken 1 haftadan sonra Un ve patates kızartmaları gibi yüksek kalorili yiyecekleri , mümkünse ekmek tüketimini en aza indirerek, tam tahıllı ekmek tüketilmeside günlük diyetler arasında kullanılması gereken diyet seçimleridir.


diyet-nasil-yapilir

Devamlı aynı kaloriyi almamak şartı ile vücudumuza yüksek kalorili yiyecekler girebilir, ancak devamlı kalori kontrolü yapılamıyorsa bunun sonuncunda kilo alınması yüksek ihtimallerden biridir.


Kilo vermek için psikolojik hazırlık yapılmalı. Bir kaşıktan bir şey olmaz, Bir Çikolatadan bir şey olmaz. Bu seferlik ! ,Bu son , yiyende ölüyor yemek yevmiyende ölüyor , Atın ölümü arpadan olsun zihniyetinden uzak durmak gerekiyor. Bu zihniyet kalori kontrolü yapamadığı için kilo vermek için öncelikle kendi sağlığımıza katkıda bulunmamıza sebep olacak ve yaşımız ilerledikçe kilolularda olan bir çok hastalık şeker tansiyon kalp gibi hastalıkların önüne geçerek kontrol altına alabileceğiz.


Yemek yerken bir seferde toplu hızlıca çok yemek yemek sakıncalıdır. Mümkünse az az , sık sık yemek yemeyi seçmeliyiz. Bu seçim metabolizmamızı hızlandırmayı seçerek, kan akışımız içindeki yiyeceklerin parçalanması ve kan hücreleri içerisinde parçalanması daha kolay olacağı için daha çabuk kilo verebilir kalori kontrolünü sağlayabiliriz.


Diyet ile kilo kontrolü yapılabilir. Kilo vermek isteniyorsa spor ile birlikte desteklemek kesin sonuç verilmesine katkı sağlayacaktır. Bu iki seçimden diyet – spor bir birinden ayrılırsa tek tek yapılması sonuç vermeyecektir. Kesin sonuç almak için metabolizma hızınıza bağlı yiyecekler tüketilmesi ölçüm yapılması gerekiyor. Bu noktada doktora başvurarak bir takım kan değerleri testleri yapılması ön görülüyor.


Hızlı Kilo Vermek


Hızlı kilo vermek mümkün olduğu gibi vücudumuzun sağlıklı diyet nasıl yapılır çizgisinden çıkarak riskli guruba girer. Sağlığı tehdit ettiği için aldığınız kiloları aynı şekilde geri almanıza sebep olur. Tansiyon baş dönmesi ve daha büyük riskleri olabilir. Buda kilo vermek isteyenlerin tekrar aynı kiloyu geri almasını sonucu ile karşılaşır. Diyet ve sporu zamana yayarak kilo vermek doğru olandır.


Kaydet


Kaydet



Diyet Nasıl Yapılır ?

28 Mart 2018 Çarşamba

Veri tabanı yönetim sistemleri

Veri tabanı yönetim sistemleri veritabanı bilgilerimizin depolanarak yönetilmesini sağlayan, yönetilirken iç yapısında ilişkisel veritabanı yönetimi kullanan sistem diye adlandırılır. Veritabanı yönetimi sayesesinde kayıtlı verilerimizin, bir birleri ile ilişki kurarken, verilerin en sağlıklı biçimde yönetilmesini hedefleyerek yönetilmesini sağlamıştır. Bu noktada uzman kişilerin olabilmesi için Sql Server Sertifikasyon modellerini oluşturmuştur.



Veri Nedir ?


Veri bilgi iç kavramları ile oluşan işlenmemiş ham bilgi topluluğudur. Bu bilgilerin işlenmemiş, yani ham veri olan olarak bir sistemde toplanılması ile veritabanı kavramı oluşur. Bilgi işlenmiş veri topluluğuna verilen isimdir.Veritabanı yönetim sistemi ile veritabanında bulunan verileri birbirleri ile ilişkili olarak işlenerek yani bilgi seviyesinde raporlanabilmesi mümkündür.


Veritabanı Nedir ?


Veri tabanı (Database) birden fazla farklı verilerin kayıtlı olduğu, istenilen işlevsel fonksiyonlarına göre üretilmiş, verilerin kategori ile ayrılmış ve hard disk üzerinde temsili ve gerçek noktası (point) kayıtlarını tutan bir objedir. Veri sayısı durumları, verilerin yoğunluğuna bağlı olarak veritabanı boyutu meydana gelir. Veritabanı içerisinde nesneler barındırır. Bu nesneler verilerin birbirleri ile ilişkili veritabanı yönetim sistemi oluşturmasına olan sağlar.


Veritabanı Nerelerde Kullanılır ?


Veritabanı verilerin toplu olarak raporlanmasına ve bilginin yönetilmesini gerektiği yerlerde ;


  • Okullarda

  • İş yerlerinde

  • Hastanelerde

  • Karakollarda

  • Bankalarda

  • Müşteri ilişkisi yönetim sistemlerinde (CRM)

Kısacası veri yönetimi ihtiyacı olan her yerde kullanılmaktadır.


Veri tabanı toplanan bilgileri en çok web sitesinde, masaüstü programlarda kullanılmaktadır. Bu programlar işlevsel olarak son kullanıcıya istenilen veri filtreme modelleri ile sunulur. Bu verileri kullanarak yeni bilgiler oluşturarak raporlama yapılabilir. İstenilen veriyi istenilen ilişki ile sunabilirsiniz.


Örnek olarak öğrenci sistemine sahip bir okulda öğrencilerin bilgilerini, sınavdan aldığı not bilgilerini ve devamsızlık günlerini filtreleyerek sunabilirsiniz.


 


Veri tabanı Yönetim Sistemleri  (DBMS)


Veri tabanını yönetim sistemleri veritabanının en fonksiyonel şekilde, son kullanıcılara veri iletişimini sağlar.  Veri tabanını yönetim sistemleri işlemi yapabilmek için öncelikle olarak Rdbms nedir anlamak gerekiyor. Veri tabanları işlemlerinin hepsi belli kurallar ve yönetimsel fonksiyonlar kullanılarak yapılır.


 


  • İlişkisel veritabanı yönetim sistemi (Rdbms)

  • Şema oluşturarak şemaların kullanılması

  • Tablolar oluşturarak tabloların birbirleri ile ilişki kurarak kullanılması

  • Sorgulamalar yaparak ilişkisel veritabanı yönetim sistemi motorunun aktif kullanılması

  • Raporlamalar yaparak, büyük ölçekli verilerin kolay ve işlevsel durum raporlarının sunulmasını, tüm veri sistemini birbirleriyle ile ilişkili olarak yönetilebilmesini

 


 


 


 



Veri tabanı yönetim sistemleri

Hızlı kilo vermek

Hızlı kilo vermek için tüketilmesi gereken gıdalar protein ağırlıklı gıdalardır.Diyet nasıl yapılır makalesinden detaylı bilgi alabilirsiniz. Yüksek proteinle beslendiğinizde hızlı kilo kaybedersiniz ve metabolizmanız buna bağlı olarak hızlanır. Bu diyeti uzun bir dönem yapmak pek doğru değildir. Hızlı kilo vermek için tüketilmesi gereken gıdaların başında protein ağırlıklı gıdalar yani bunlar süt yoğurt peynir et balık tavuk yada yumurta gibi protein oranı yüksek ve metabolizmayı hızlandıracak gıdalar tüketilmesi gerekir.


Hızlı kilo vermek


Hızlı Kilo Vermek Kontrol Gerektirir


1 Haftada 10 kilo vermek makalemizi okumalısınız. Bunun yanı sıra hızlı kilo vermek için ara öğün sıklığına ve ara öğün de tüketilmesi gereken yiyecekleri dikkat edilmesi gerekir. Ara Öğünlerde ya meyvalı yoğurtlar ayran gibi besinler ve bunların yanında badem gibi fındık gibi kuruyemişler tüketilebilir. Zayıflamak için otlar makalemizde hızlı kilo vermek için kullanabilirsiniz.


Bunlar da kilo vermeye yardımcı olan besin kaynaklarıdır. Bunun yansıra hızlı kilo vermemesi destekleyecek ve buna yardımcı olacak meyveler vardır bunların başında ananas ve Elma gelir. Bu meyveler bizim hem metabolizmamızın hızlanmasına hem de vücudumuzda hızlı ya yapmamıza neden olabilirler. Özellikle kilo verme sürecinde süt yoğurt gibi besinleri dikkatli Ve düzenli tüketmemiz gerekir.


 


Kalsiyumun vücutta yağ yakmasına olumlu bir desteği vardır. Bu yüzden günde en az iki bardak yoğurt ya da süt tüketmemiz gerekir. Yine vücudunuzda yağ yakmamıza ve metabolizmamıza hızlandırmamıza yardımcı olacak bitkilerin başında yeşil çay gelir. Yeşil çay günde ortalama 3 ya da 4 bardak içildiğinde vücutta yağ yakmamıza %20 oranında yardımcı olabilir. Eğer herhangi bir tansiyon problemiz yoksa yeşil çayı her zaman yanımızda eksik etmemeliyiz mümkün oldukça günde en az 3 ya da 4 bardak yeşil çay tüketmeliyiz.Ayrıca soğan suyu ile zayıflama faydalı olabilir.


Yine hızlı kilo vermek için tüketmemiz gereken önemli şeylerden biri ise lifli gıdalar tüketmemizdir. Yani bol salata tüketmeliyiz . Bol kuru baklagiller tüketmeliyiz.


Peki Nasıl yapılır bu diye derseniz bir önceki diyet nedir sağlıklı diyet başlıklı makalemizi buradan oyunuz.


Hızlı kilo vermek


Eğer ekmek tüketme zorunda isek bunlar kesinlikle tahıllı ürünler olması gerekir. Lif oranı düşük besinler metabolizma hızının yavaşlamasını engeller ve yağ yakmamızı engeller. Lif oranı yüksek gıdalar ise metabolizmamızın hızlanmasını sağlar ve ya yapmamıza neden olurlar. Ve günlük su tüketiminizi artırmamız gerekir en az günde 2 litre su içmeliyiz.


Mutlaka sık Ve az tüketmek lazım ve ana Öğünler gibi ara öğünlerde çok önemlidirler. Unutmayalım hızlı kilo vermenin dezavantajı ise hızlı bir şekilde verilen kiloların tekrar geri alınmasıdır. Kişinin mutlaka bu kiloyu koruması ve düzenli spor yapması da gerekir. Eski yemek alışkanlığını mutlaka kişi değiştirmesi gerekir yoksa verilen kiloların tekrar geri alınma olasılığı dikkat edilmediği süreçte verilen kiloların geri alınması muhtemeldir. Unutmayın bu tarz bir diyeti uzun süreli yapmak sakıncalı olabilir ve kesinlikle bir uzmana danışı destek almak gerekir.


Bu tarz diyetler kısa bir süre için yapılabilir örneğin iki hafta sonra bir gece davetlisiniz ve 4 kg vermeniz gerekecekse böyle bir diyet programı uygulana bilir.


Hızlı kilo vermek için eksersiz yapmak işimizi daha da kolaylaştırabilir. Bu egzersizlerin ne oldu çok önemlidir. Bazen Seviştiğimiz eksersiz türleri sevmediğimiz şeyler olabilir bu yüzden yapacağımız egzersizleri iyi seçmemiz gerekir. Bu egzersizler metabolizmamızı hızlandıracak ve hızlı yağ Yakmamıza neden olacak egzersizler olmalıdırlar. Örneğin yüzmek ve kardiyo gibi egzersizler keyifli egzersizlerdir ve grup halinde yapabileceğimiz spor faaliyetleridirler.


Unutmayalım Bu tarz sporlar mutlaka yapılmalıdırlar . Bunlar diyetimize destek verecek metabolizmanızı hızlandıracak ve yağ yakmamızı %30 hızlandıracaktır. Günlük yaşamınızda hareket alanımızı genişletmemiz gerekir. Ne kadar fazla hareket edersek o kadar kilo vermemiz kolaylaşacaktır. Örneğin bir alışveriş merkezine gittiğimizde bir metroyla yolculuk yapmak istediğimiz de yürüyen merdivenleri kullanmayı merdivenleri kullanarak hareket alanımız geniş yetebilir ve kilo vermesi hızlandırabiliriz. Bazen otobüsle gideceğimiz bir yere bir durak önce inip yürüyerek gidip hareket alanımızı yine de hızlandırabiliriz bunlar bize hızlı kilo vermenize yardımcı olacak etkenlerdir.


 


 



Hızlı kilo vermek

27 Mart 2018 Salı

Edgar F. Codd

Yedi çocuğun en büyüğü olan Edgar F. Edgar F. Codd isminin açılımı : Edgar Frank (Ted) Edgar F. Codd, 19 Ağustos 1923’te, İngiltere’nin güney kıyısında Dorset ilçesinde Portland Adası’nda doğdu. Babası deri üreticisi ve annesi okul öğretmeniydi. 1930’larda Dorset’teki Poole Grammar Okulu’na katıldı. İlk olarak kimya okuduğu Oxford Üniversitesi (Exeter College) için tam bir burs kazandı (1941 1942). 1942’de – çalışmalarından dolayı ertelenmeye hak kazanmış olmasına rağmen – aktif görev için gönüllü oldu ve Sunderlands’i uçuran Kraliyet Hava Kuvvetleri Kıyı Komutanlığı’nda bir uçuş teğmeniydi. Savaştan sonra çalışmalarını tamamlamak, matematiğe geçmek ve 1948’de derecesini almak için Oxford’a döndü.



İş Hayatı


RAF’taki hizmetinin bir parçası olarak, Edgar F. Codd havacılık eğitimi için Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderildi. Bu deneyim, Amerika Birleşik Devletlerinin kendileri gibi yaratıcı bir eğilime sahip biri için sunacakları büyük bir anlaşmaya sahip olduğunun farkına vararak, yaşam boyu eğlence amaçlı uçan bir sevgiye yol açtı. Sonuç olarak, 1948 yılında mezun olduktan kısa bir süre sonra Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etti. New York’ta Macy’s ile kısa bir süre sonra, erkek spor giyim bölümünde satış görevlisi olarak çalıştı. Üniversitede matematik okutmanı olarak çalıştı. Knoxville’de Tennessee, altı ay boyunca ders verdi.


Kariyeri


Edgar F. Codd’ın bilgisayar kariyeri 1949’da, bir programlama matematikçisi olarak New York’ta IBM’e katıldığı ve Seçmeli Sıra Elektronik Hesap Makinesi (IBM’in ilk elektronik ya da en azından elektromekanik bilgisayarı, devasa ve gürültülü vakum tüp makinesi) programlarını geliştirdiği 1949’da başladı. Ayrıca, IBM’in Card Programmed Elektronik Hesap Makinesi üzerinde çalıştığı Washington DC’de kısa bir süre yaşadı. 1950’lerin başında, IBM’in 701 bilgisayarının tasarımı ve geliştirilmesine katıldı. (Başlangıçta Savunma Hesaplayıcısı olarak bilinen 701, IBM’in bilimsel olarak işlenebilen ilk ticari bilgisayarıydı; 1952’de ilan edildi ve 1953’te resmen açıklandı).


1953’te Edgar F. Codd, Senatör Joseph McCarthy’nin cadı avcılığına karşı protesto etmek için Amerika Birleşik Devletleri’ni (ve IBM’i) terk etti ve Kanada Sınırı Bilgi İşlem Cihazları için veri işleme departmanını işlettiği Kanada Ottawa’ya taşındı. Kanada güdümlü füze programı). Eski IBM yöneticisi ile bir şans buluşması, IBM’e yeniden katıldığında 1957’de ABD’ye döndü. Şimdi, New York’taki Poughkeepsie merkezli, STRETCH’in tasarımı üzerinde çalıştı (yani, IBM’in 7090 ana bilgisayar teknolojisine yol açan IBM 7030); Özellikle, dünyanın ilk çoklu programlama sistemini geliştiren takımı yönetmiştir. (“Çoklu programlama”, birbirinden bağımsız olarak birbirinden bağımsız olarak geliştirilen programların yeteneğini ifade eder. Temel fikir, bir programın, bir okuma veya yazma işleminin tamamlanması gibi bir olayın gerçekleşmesini beklerken, başka bir şeydir. Programın, bilgisayarın merkezi işlem ünitesinden yararlanmasına izin verilebilir. Multiprogramming, artık en küçük kişisel bilgisayarlar hariç, esas olarak tüm bilgisayar sistemlerinde standarttır.) Bir IBM bursu üzerine, 1961’de, Michigan’da bulunan Ann Arbor’a taşındı. Michigan Üniversitesi ve Yüksek Lisans elde etti. ve doktora iletişim bilimlerinde (1965). 1968’de Cellular Automata başlığı altında Akademik Basım tarafından basılan tezini, von Neumann’ın kendi kendini yeniden üreten otomata ilişkin çalışmasının devamını ve basitliğini gösterdi; Edgar F. Codd, von Neumann’ın planının gerektirdiği 29 devletin sadece sekize indirilebileceğini gösterdi.


İngiliz Vatandaşığı


Bu dönemde Edgar F. Codd aynı zamanda bir İngiliz vatandaşı oldu – İngiliz aksanını, İngiliz mizah anlayışını ya da iyi bir bardak çay için İngiliz sevgisini asla kaybetmedi.


Edgar F. Codd daha sonra, yazılım spesifikasyonu için yüksek seviyeli tekniklerde çalıştığı IBM Poughkeepsie’ye geri döndü. Daha sonra dikkatini veritabanı konularına çevirdi ve 1968’de San Jose, Kaliforniya’daki IBM Araştırma Laboratuvarına transfer oldu. (Daha sonra, bu araştırmada onu başlangıçta motive eden şeyin, bir veri tabanı şirketinden temsilci tarafından yapılan bir sunum olduğunu iddia etmişti – ki bu, Edgar F. Codd’ın söz konusu olduğu kadarıyla, inanılmaz bir şekilde, mantıksal bir mantığa dair hiçbir bilgi veya anlayışa sahip değildi.) Birçok veritabanı ürünü gerçekten o zamanda var; bununla birlikte, istisnasız olarak ad hoc, hantal ve kullanımı zor – bunlar sadece son derece uzmanlaşmış teknik becerilere sahip insanlar tarafından kullanılabilir – ve sağlam bir kuramsal temele dayanmadılar. Edgar F. Codd böyle bir temele duyulan ihtiyacı kabul etti ve matematiksel mantığını bilmesiyle, ismini sonsuza kadar ilişkilendireceği buluşu yaratarak, ilişkisel veri modeli sağlayabildi.


İlişkisel model, 20. yüzyılın büyük teknik başarılarından biri olarak kabul edilmektedir. Veritabanlarının algılandığı şekilde devrim yarattı; Gerçekten de, daha önce bir reklam koleksiyonundan biraz daha fazlasını içeren tüm veritabanı alanını dönüştürdü.



Edgar F. Codd

Saç Dökülmesi Sebepleri

Saç dökülmesi insanda moral bozukluğu, psikolojik de rahatsızlıklarda yaratabilir. Kuru saçlar için bitkisel çözüm olduğu gibi saç bakımlarımızı zamanında ve saçımıza uygun formatda yapmalıyız. Aslında saç dökülmesinin sebebi mevsimsel değişimler, stres, sıkıntı gibi durumlarda görülür. Genellikle genetik olup saç dökülmesi erkek de irsi bir durum dur. Aile büyüklerin de kellik varsa yaşanma durumu diğer bireylerde de olabiliyor.



Mevsimsel değişimlere göre kısa saç kesimi önemlidir. Çünkü saç dökülmeye başladığında yanlardan başlayarak tepe bölgesine doğru açılma olabilir. Kellik durumuyla karşılaştığımızda neyi kaybettiğimizi daha iyi anlıyoruz. Özellikle yaz aylarında sıcaklıkların artmasıyla saç bakımını nasıl yaparız çünkü havanın ısınması bazı sıkıntıları da beraberinde getirecektir. Deniz, güneşin ve havuzun etkileri olacağı için tehlikeli bir durum arz ediyor. Bu tür durumdan kurtulmak için önlemlerimizi almalıyız.


Saçlarımızın nasıl doğal olduğunu bilmek önemlidir. Ona göre bakım yapmak daha kolay daha verimli olacaktır. Eğer deniz ve güneş ışıklarının altında çok vakit geçirmişseniz. Saçlarınız uv içeren filtreler eczanelere danışarak alıp kullanmak gerekir. Aksi takdirde kurumasına ve dökülmesine neden olur.



Saç Dökülmesi Sebepleri


Saç dökülmelerinin birçok sebebi vardır. Kansızlık, stres, yorgunluk başlıca sebepleridir. Bayanların özellikle sık sık yaptıkları boyama işlemi saçları yıprattığından kalitesiz kullanılan boyanın sonuçları daha ağır olacaktır. Mümkün olduğu kadar uzun aralıklarla boya yapmak ve bakımında uygulamak gerekir. Saçlarınızı ılık suyla masaj yaparak yıkamak etkili olacaktır. Kurutmak içinde hızlı ve sert bir şekilde uygulamamak gerekir. Saçlarımızı ıslak bırakmamalı hafif hafif ovalayarak ve hava vererek kurutmak gerekir. Saçlarımızın güzel canlı görünmesi için birçok değişik ürün kullanırız ama bazen işe yaramadığını görürüz. Aslında dikkat etmemiz gereken daha önemlisi sağlıklı düzenli ve dengeli beslenme de çok önemlidir. Aldığımız vitaminler saçlarımızı sağlıklı dinç ve sağlam olmasını sağlar. Özellikle omega 3 bulunan vitaminleri tüketmek saçlarımızı iyi gelecektir. Balıkta bol miktarda omega 3 bulunur. Ama yalnız balığı tavada değil mangalda yapılmasında vitamininin yok olmaması açısından daha faydalıdır. Yoğurt, ıspanak, fındık, badem, önemli gıdalar olup saç için tüm vitaminleri içerir.


Saç dökülmesi nasıl önlenir


Saç dökülmesi  için yapılmaması gereken unsurlardan biride saçınız ıslakken kurutma makinasını çok yakın kullanarak saçın nemini alarak kurumasına ve dökülmesine neden olur. Sigara ve alkol kullanımı da saçlarda dökülme riskini çoğaltır, kansızlık durumu yapacağından dökülme artacaktır, özellikle saçlarımızın kurumuş yıpranmış olduğunu fark etmek önemlidir. Saçlarımızı korumak canlandırmak güçlendirmek için formüller bulmak gerekir. Saçlarımızı ne kadar çok uzun bırakırsak o kadar yıpranmasını sağlamış oluruz. Denize ve havuza girerken uzmanların tavsiyesine uyarak bone takılması saçlarımızı tuzlu sudan koruyabiliriz. Mevsimsel saç dökülmeleri mutlaka yaşanabilecek bir sorundur, kaliteli bakım kremi kullanarak olumsuz etkilerden koruyabiliriz, her insan saçını sever, bazıları çok aşırı bakım uygular, bazıları ise böyle bir bakım içinde olmaz. Bazı kişilerde saçları yıkamanın dışında hiçbir şey yapmaz, saçlarını seven beğenen kişiler çok oynarlar saçları ile ellerini saçlarını kullanan çoğu kişi bir şekilde saçlarına mikrop bulaştırıyor. Gün içinde elimiz değmediği yer yok gibi, ellerimizi temiz tutmak çok önemli mikroplardan ve bakterilerden koruyarak saçlarımızı koruyabiliriz. Bu sebepten dolayı sağlıklı bir durum elde edebiliriz. Saç dökülmesi önlemek için özellikle ıspanak çok önemli bir bitkidir tüketildiğinde saçlarımızın daha çabuk uzadığını görürüz. Ispanakta bulunan demir saçlarımıza etkisidir. Özellikle yoğurt saça nem kazandırır. Ayrıca Göz altı kırışıklıkları nasıl giderilir inceyebilirsiniz.


Bayanlar özellikle saçlarına erkeklere nazaran daha iyi bir bakım kazandırıyor. Anneler kız çocuklarının saçlarını toplarken çok sıkı bir şekilde toka ile tutturması hem saçlarının kopmasına ve baş ağrısına neden olabilir. Özellikle genç yaşta olanlar saçlarına hunharca davranabiliyor, saçlarının güzel görünebilmesi için jöle ve birçok benzeri kimyasal maddeler içeren ürünler kullanımında ileriye dönük saç dökümü problemi ile karşılaşa biliniyor. Saçlarımızı korumak daha sağlıklı güzel ve dinç görünmesi için her şey kendi elimizde.



Saç Dökülmesi Sebepleri

26 Mart 2018 Pazartesi

Ödem için bitkisel çözüm

Ödem için bitkisel çözüm vücudu su tutması olarak da bilinen ödem yanlış beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı sayesinde günümüzde oldukça yaygın bir sorun haline gelmektedir. Müdahale edilmezse bu durum ölümcül sonuçlara sebebiyet verebilir. Dolaşım bozukluklarına neden olarak kalp böbrek karaciğer akciğer gibi önemli organları da hasarlar yaratabilir. Tiroit bozukluklarına neden olabilir. Vücutta ödem oluşması bazı ödem söktürücü bitkisel doğal ürünler ile de engellenebilir.Zayıflayarak ödem atmak için zayıflamak için otlar makalemizi okumalısınız.



Ödem söktürmek için bol bol su içilmelidir.Özellikle bacaklardaki ödem için bitkisel çözüm vücuttaki su eksikliği nedeniyle susuz kalır ve su temini için su depolamaya başlar. Ödem oluşan yerlerde acı ve şişlikler oluşur, yağı enerjiye dönüştürür ve karaciğer yardımcı olur. Belirli miktarda su getirmeden de karaciğer hastalığının belirileri kapsamında bir hastalık yoksa sadece konsantre sıvı ve yağ enerjiye döndürme de zorlanır. Fazla miktarda su içebilmek için eğer kendinizi susuz hissettiğinizde mutlaka su içilmelidir.


Ödem için bitkisel çözüm


Su içmek yemeği ertelemek kadar önemlidir. Mutlaka bulunduğumuz ortamda su bulundurmak önemlidir. Her gün mutlaka bir buçuk veya 2 litre su tüketilmelidir. İdrar koyu renk ya da sarı bir renkte ise yeterince su içmiyorsunuz demektir. İdrar normalde açık bir renktir halsizlik kramp baş dönmesi ağız kuruluğu başarısı gibi sıkıntılar yaşanıyorsa vücudumuzun susuz kalmasıdır.


Ödem için bitkisel çözüm ve tedavisi için fazla miktarda su tüketimi karaciğer sorunlarını arttırabilir. Eğer karaciğer sorunlarınız varsa çok fazla su tüketmeden bir doktorunuza başvurulmalıdır. Ödemi azaltmak için alınan tuz tüketiminde azaltmak gerekir. Tuz vücutta su tutulmasını sağlayan ve ödem oluşumu tetikleyen en önemli sebeplerden biridir. Tuz oranı yüksek gıdalar şişkinlik hissi yaratabilir. Vücudun ihtiyacından fazla tuz alımı sodyum ve tansiyonu etkiler ve ödem oluşmasını sağlar. Tuz tüketimini azaltmak için yemeklerinizde evde yemeğe çalmalıyız. Restoran da çok fazla yemek yememeye dikkat etmelisiniz. Çünkü restoran ve kafe gibi yerlerde yemeklerde çok daha fazla tuz kullanılmaktadır. Evdeki yemeklerimizde ise mutlaka tuzu çok az kullanın. Daha önemlisi yemek masanızdan tuzlu kaldırmak ve tuz eklemeden yemeye çalışmak daha faydalı olacaktır. Baharat katarakta tuzdan vazgeçebilirsiniz. Fazla tuz içeren konserve soslar çorbalar hazır yiyecekler gibi besinleri tüketmekten kaçının.


bacaktaki ödem nasıl geçer


İşlenmiş olan gıdalar patates gibi cips tuzlu fıstık abur cubur yiyecekleri tüketmekten kaçmalıyız. Kadınlarda ise adet dönemlerinde mutlaka tuz alımının azaltmaları önemlidir. Bu dönemde hormonel değişimi sonucu vücut su tutmaya daha fazla eğilimlidir. Kalp hastalığı ve yüksek tansiyonu olan hastalarda en çok 1500 mg tuz alınmalıdır.


Ödem nasıl atılır ve ödem nasıl engellenir ?


İdrar söktürücü yiyecekler besinler ve gıdalar ile ödem oluşumunu engelleyebilirsiniz eğer ödem toplanmışsa ödem nasıl atılır bu soruya cevap vermiş olalım. Ödemi ortadan kaldırmak için idrar söktürücü gıdaların isimleri ise ;


Kızılcık

Üzüm

Karpuz

Limon

Ananas

Ardıç meyveleri

Domates

Kabak

Kuşkonmaz

Enginar

Pancar

Soğan

Bürüksel lahanası

Pırasa

Salatalık

Havuç

Marul

Brokoli

Kereviz

Patlıcan


Potasyum açısından zengin besinler ile de ödem oluşumunu engelleyebilirsiniz. Potasyum eksikliği vücutta ödem oluşmasına sebep olan bir etkendir. Vücutta hücre doku ve organların düzgün çalışması için gerekli olan en önemli mineraldir. En önemlisi vücutta normal su dengesini korumasıdır.


Potasyum da dolayı zengin meyve ve sebzeler;


Muz

Kuru üzüm

Kayısı

böğürtlen

şeftali

çilek

elma

portakal

ahududu

ıspanak

mantar

biber

avokado

kavun


Ödem tedavisi için sarımsak

Ödem tedavisi için sarımsakta faydalıdır. İdrar söktürücü bir özelliği vardır. Suyla aynı görevdedir, zararlı toksinleri dışarı atmada yardımcı olur. Yemeklerinizde de sarımsakta kullanmak faydalı olacaktır.


Ödem tedavisi için karahindiba

Ödem tedavisi için karahindiba mide ekşimesi, karaciğer ve böbrek hastalıkları için, bitkisel bir çözümdür ve doğal bir idrar söktürücüdür.

KARAHİNDİBA yapraklarını bir tencereye koyarak, üzerine sıcak su dökün

10 dakika demlenmesini bekleyin. Günde bir veya iki kez içebiliriz.


Ödem tedavisi için maydanoz


Maydanoz tüketerek de ödemi geçirebilirsiniz, iyi bir idrar atıcıdır. Maydanoz, antioksidanlar, kalsiyum, demir ve B vitaminleri açısından oldukça zengindir. Sodyum ve potasyum akışı için daha fazla su tutulmasını engeller. Böbrek taşları idrar yolu enfeksiyonları için sorunlarda da faydalıdır. Bir avuç taze maydanoz, bir litre kaynamış su, kaynamış olan suya maydanozları ekleyerek 15 dakika dinlendirin. Gün boyunca bir veya iki bardak maydanoz çayı içebilirsiniz.


Karışık bitki çayı da ödem için faydalıdır. Etkili bir idrar söktürücüdür. Bir demet maydanoz, bir adet doğranmış böğürtlen yaprağı, bir adet KARAHİNDİBA yaprağı,10adet kiraz sapı, yarım çay kaşığı kereviz tohumu, yarım çay kaşığı çemen otu tozu, yarım çay kaşığı ipek mısır, yarım çay kaşığı rezene tohumu bir litre kaynar su, tüm malzemeleri geniş bir tencereye koyun, üzerine sıcak suyu ilave ederek, karıştırın 10 veya 15 dakika bekleyin, günde iki bardak tüketin.



Ödem için bitkisel çözüm

Migrene ne iyi gelir

Migrene ne iyi gelir? Ateş basması ve terleme başka bir rahatsızlığın habercisi olabileceği gibi aynı zamanda migren nedenleri baş ağrısı gruplarındandır. Ataklar halinde gelen ağrılar çoğu migren hastasını yatağa düşürmektedir. Günlük işlerimizi yapamayacak kadar bir ağrıya sebep olan migren nasıl ortaya çıktığı tam olarak bilinmemektedir. Migren nedenleri ve ağrıları beyin kan damarlarının iltihaplandığını ve damarları genişletmesi olarak bilinir. Migreni coşturan bazı yiyecek ve içeceklerden uzak durmak gerekmektedir. Yağlı yiyecekler kahve ve benzeri içeceklerden uzak durmalıyız. Uykusuz kalmama ya sigara kullanmamaya özen göstermeliyiz. Migren ağrılarına azaltmak bitkisel ürünlerden faydalanarak kontrol etmeyi öğrenebiliriz. Bitkisel ürünler zararsız ve herkese uygun gibi şekilde tüketilmelidir. Bitkilerin de belirli yan etkileri vardır. Bu nedenden dolayı bitkileri mideye karşı kullanırken doktor tavsiyesine ile kullanılmalıdır.Sağlıklı yaşam için neler yapılmalı okumanızı tavsiye ederiz


Migrene ne iyi gelir bitkisel



CAYENNE BİBERİ. Kırmızı renkte olup oldukça acı bir biber türüdür. Migren tedavisi ilaçları bitkisel çözümü olarak bu biberi tüketmeleri gerekir. Ataklara karşı yavaşlatıcı ve dindirici özellikleri bulunuyor.


Kapsaisin maddesinin bir özelliği ise beyne ağrı sinyalleri gönderen reseptörler üzerinde etki göstererek kişilerin ağrı eşiğini yükseltir. Ağrı eşiğinin yükselmesi ağrıya karşı daha az duyarlı hale gelmektir. Aynı şiddette ki bir ağrıyı daha az hissetmek demektir. CAYENNE biberi midenize dokunup dokunmadığından emin olarak tüketilmelidir. Kullandığınız mide ilaçları ile birlikte kullanmamak gereklidir. Bu bitkinin yan etkileri olarak mide yanması mide ağrısı gibi sorunlar yaratır. Cayenne biberi içeren kapsülleri doktora başvurarak kullanılması önemlidir.


migren bitkisel tedavisi



Veba otu migren tedavisi ilaçları yapılan araştırmalarda veba otu ile yürütülen deneylerde umut verici sonuçlar alınmıştır. Migreni iyileştirdiğini söylemek için çok erken olsa bile bitkideki bazı bileşenler kan damarlarındaki kasılmaları önlediği ve iltihaplanmayı azalttığı migrene iyi gelen ilaçlar arasında olduğu bilinmektedir. Kan damarlarının kasılması iltihaplanması migren ağrısı anlamına geldiğinden migren ağrısını uzatabilir. Migrenden dolayı atak sayısını düşürebileceği belirtilmiştir. Veba otunun etkileri arasında isal, bağırsak bozukluğu, kaşıntı gibi etkiler yapabilir.



Gümüşdüğme bu bitkinin migreni ne kadar etkili olduğuna karşı bilimsel bir araştırma yapılmıştır. Halk arasında ise gümüş düğme bitkisi olarak bilinir. Migren ağrılarına karşı iyi gelmesi ile ünlenmiştir. Migren hastalarının rahatsız olduğu bulantı veya karşı olan hassasiyetleri bu bitki sayesinde azalma yaşandığını görülmüştür. Parthenolid maddesinin migrende daha etkili olduğu düşünülür bitkinin tüm içeriği bir araya gelip migren ağrısını önlemektedir. Gümüş düğmenin yan etkileri arasında kan pıhtılaşması azaltabileceği ve bu yüzden pıhtı önleyici ilaçlarla aynı anda kullanılmaması gerekmektedir. Hamilelere ve bebek emzirenlere de bu bitki önerilmez.


migrene iyi gelen yiyecekler nelerdir



Zencefil migren şiddetli ağrılarla özdeşleşmiştir.Migrene ne iyi gelir doğal ilaçsız dersek bu kesinlikle zencefil olmalı. Migren ağrıları sırasında yaşanan bulantılar kusmalar ağrının kendisi kadar rahatsız edici olabilir. Bitkisel reçetelerden eksik olmayan zencefil ağrının yani sıra bulantı ve kusma gibi rahatsızlıkları iyileştirerek de faydalı olabilir. Doğal bir ağrı kesicidir. Zencefil yalnızca migren hastaları için değil, sindirim sorunu olan kişilere de önerilen ve faydası bol olan bitkilerden bir tanesidir. Zencefilin yan etkilerinden birisi ise kan inceltici bitki olmasıdır. Bu nedenle kan sulandırıcı ilaçlar kullananlar aynı sırada zencefil desteği kullanmamalıdır.



Mabet ağacı kan dolaşımını düzenleyen bir bitkidir. Migren ağrılarına yol açan kan dolaşımını problemlerini azaltarak ağrılara iyi gelebilen bir bitkidir. Bu bitkinin faydalarından biri de iltihap önleyici özelliği vardır. Bütün bu iyileştirici etkiler migren ağrıları için geçirmesini sağlar. Doktor tavsiyesinde bu bitkinin alınıp kullanılması çok önemlidir. Eğer ilaç kullanıyorsanız bu bitki doktora danışarak almalısınız. Migren ağrıları dayanılmaz ağrılardır. Çoğu migren hastası olan kişiler bu hastalıktan kurtulmak için her şeyi denemektedirler. Ama en önemlisi doktora danışarak ve makalemizde doğal yolları uygulamak çok önemlidir. Kişilerin bu tür ağrılardan kurtulmak için kendi kendilerine hareket etmemeleri önemlidir. Doktorların önerdiği tedavi yarıda kesmek ve bu tür bitkilerle doktorunuza danışmadan kullanmamalısınız. Kendi inisiyatifinizde bitkisel kürler yapmayın. Aksi takdirde belirli rahatsızlıklar ve kullandığınız bitkiye göre yan etkileri söz konusu olabilir.


 


 



Migrene ne iyi gelir

25 Mart 2018 Pazar

Kemoterapi görenler ne yemeli

Kemoterapi görenler ne yemeli bu yazımızda detaylı olarak bu konuya değineceğiz. Kemoterapi yan etkileri zararları konusunu incelemenizi tavsiye ederizKemoterapi sonrasında ilk bir kaç gün iştahsızlık, bulantı ve kusma durumlar söz konusu olabilir. Psikolojik olarak kendinizi iyi hissetmek için aktiviteler yapınız. Güncel kalarak kitap, gazete, internet ve sosyal medya kullanımı sizi rahatlatacaktır. Moralimizi yüksek tutmalıyız.Bu çerçevede kemoterapi görenlerin beslenme şekli şu şekilde olmalıdır.


 


Kemoterapi görenler ne yemeli


  • Kemoterapi tedavisi yapılırken balık ve balık yağı tüketmemeye dikkat etmek gerekiyor. Omega 3 hapları da dahil olmak üzere kemoterapi ilaçlarının etkisini azaltacaktır.

  • Greyfurt karaciğer enzimlerini olumsuz etkilediği için tedavi sonrasında tüketilmemelidir.

  • Yüksek protein ile sabahları , 1-2 adet haşlanmış yumurta ile başlamalısınız.

  • Ekmek tüketimini sınırlandırarak, sabahları 2 dilim, öğle ve akşam ekmeksiz yemek yemeliyiz.

  • Tuz, şeker, un gibi mahşerin 3 atlısından uzak durarak beslenmelisiniz.

  • Sabahları 1 büyük bardak taze sıkılmış meyve suyu tüketmelisiniz.

  • Her gün en az 2.5 – 3 litre su tüketmelisiniz.

  • Yeşil çay ve bitki çayları özellikle papatya çayı tüketilmesi gerekir.

  • Mevsimsel olarak yetişen taze meyve yemelisiniz. Meyveler ve faydaları kemoterapi görenler için içerdiği proteinler açısında çok önemlidir.

  • Tedavi bitene kadar balık tüketmeyiniz. Balığın içindeki yağı kemoterapi ilaçlarının etkisini en aza indirecektir.

  • Hafta 1 gün olmak şartı ile et tüketilebilir. Alternatif olarak tavuk eti ve hindi tüketebilirsiniz.

  • Alkol ve sigara tüketimini durdurmalısınız.

  • Yağlı ve baharatlı olmayan yiyecekleri tüketmelisiniz

  • Hemen hemen her öğün tüketilmesinde faydalı olan kurubaklagillerden nohut fasulye mercimek tüketebilirsiniz.

  • Bolca yoğurt tüketmek faydalı olacaktır. Yoğurt ve ayran ikilisini öğünsel olarak tüketmek gerekir.

  • Kefir haftada en az 3 gün 2 şer bardak olmak kaydı ile tüketilmelidir.

  • Yumurta tüketimini arttırmak protein eksikliklerinin giderilmesi için faydalı olacaktır

  • Asitli içeceklerden uzak durarak, mümkün olduğunca tüketmemeliyiz.

  • Kırmızı biber , pul biber, iyot , kekik , nane , kimyon gibi baharatlardan uzak durarak kullanmamalıyız.

  • kemoterapi hastaları için yemek tarifleri özel olmalı ve günün öğünlerini en az 6 öğüne olarak yemek yemeyi deneyin. Bu size az az, sık sık yemek yemeği öğretecektir.

  • Günde en az 5 porsiyon farklı meyveler olmak üzere, farklı vitaminler ile tüketmelisiniz. Farklı meyveler bağışıklık sistemini hareketlendirerek olumlu etkiler.Doktorunuzdan alacağınız kemoterapi alan hastalarda beslenme broşürünü mutlaka uymalısınız.

  • Sigara kullanıyorsanız bırakmalısınız. Özellikle akciğer kanseri olan hastaların dikkat etmesi gerekir. Sigara tüm sağlığı olduğu gibi kemoterapi etkilerini de olumsuz etkiler.

  • Alkol kullanımı varsa alkolü bırakmalısınız. Alkol ağız yaralarına iyi gelmediği gibi, mideyi olumsuz etkiler. Kemoterapi ilaçlarının etkisini azaltır.

  • Gün içerisinde ağız kuruluğunu ve kanser hastalarında ağız yaraları engellemek için tatlı olmayan sakız kullanabilirsiniz.


Kemoterapi görenler ne yemeli