19 Nisan 2018 Perşembe

Rahim Kanseri

Kadın bireylerde sık rastlanan kanser türleri arasında ikinci sırada yer alan rahim kanseri, % 2 gibi azımsanmayacak bir paya sahip olup birkaç etkili önlem ile engellenebilen bir kanser türüdür.


Rahim kanseri yoğun olarak 50 yaş ve üzeri bireylerde görülse de, son dönemlerde 20’ li yaşlara kadar gerilemiştir. Kadınlarda rastlanan en tehlikeli kanser olma özelliğini taşıyan rahim kanserinin tüm yönleriyle anlaşılabilmesi noktasında HPV (İnsan Papilloma Virüsü) hakkında detaylı bilgi sahip olmak gerekir. Dolayısıyla bu aşamada HPV’ nin incelenmesi faydalı olacaktır.


Rahim bölgesinde enfeksiyon meydana getiren ve cinsel yolla bulaşan bir virüs olan HPV, uzun dönemler herhangi bir belirti vermeden etki gösterebilir. Bu nedenle, tıp biliminde HPV “sessiz enfeksiyon” olarak nitelendirilir. Kimi durumlarda vücut bağışıklık sistemi virüsü etkisiz hale getirebilir fakat bu durumun anlaşılması hayli zordur.



“HPV noktasında değinilmesi gereken bir nokta da; kadın bireylerde sık karşılaşılmasına rağmen erkeklerde de görülebildiğidir. Kadın bireylerde görülen HPV’ lerin % 90-95 rahim kanserine dönüşme ihtimali olmasına rağmen nadir de olsa yalnızca genital siğil halinde kalması da mümkündür.”


Genital siğillerin fark edilebilmesi için etraflı bir muayene gerekir. Bu noktada birçok farklı HPV tipi olduğunu belirtmek gerekir. Kansere sebebiyet verme oranına göre tipler sınıflandırılırken, genital siğil fazla olduğu takdirde rahim kanserine dönüşme ihtimali düşüktür.


Genel ifadelerle rahim kanserine ve kanserine meydana getiren en önemli etken olan HPV’ e değindikten sonra  “Rahim kanseri evreleri”, “Rahim kanseri nasıl anlaşılır?”, “Rahim kanseri tedavisi” ve “Rahim kanseri ölüm riski” konularını detaylıca irdelemek gerekir.


Rahim Kanseri Nasıl Anlaşılır?


Hiç şüphesiz yetişkin birçok kadının kafasından soru işareti oluşturan noktalardan bir tanesi; “Rahim kanseri nasıl anlaşılır?” sorusunun yanıtıdır. Özellikle kan kanseri ve tiroid kanseri belirtilerinden olduğu gibi rahim kanserinde de, hastalığa erken evrelerde tanı koymak hayli zordur. Bunun nedeni ise; semptomların kendini yeterince belli etmemesidir. Öyle ki, yeterince dikkatli olmayan ve gözlem yapmayan bireylerde teşhis süresi dolayısıyla da tedavi süresi daha da uzayabilir.


Rahim kanseri belirtileri noktasında ortaya çıkan ve bir kısmı gözlem yoluyla tespit edilebilecek durumları şu şekilde sıralamak ve detaylandırmak mümkündür;


  • Cinsel ilişki sonrasında ortaya çıkan post koital kanama olarak adlandırılan kanlı akıntı, rahim kanserinin en önemli belirtisidir. Bu kanama ilişki sonrasındaki iki saatlik periyotta ortaya çıkabileceği gibi bir ya da iki gün sonra da ortaya çıkabilir. Kanserli hücrelerin yayılım gösterdiği alan arttıkça kanama miktarı da artış gösterir. Dolayısıyla ilerleyen evrelerde ortaya çıkan bir belirti olarak da nitelendirmek mümkündür.

  • Adet düzensizliklerinin iyiden iyiye belirgin bir hal alması ve bu durumun bireye hayli rahatsızlık verecek düzeye gelmesi de rahim kanseri belirtilerinden biridir.

  • Özellikle sırt ve bacak bölgesinde meydana gelen şiddetli ağrılar da önemli bir rahim kanseri belirtisidir. Rahim bölgesinden başlayarak yayılan kanserli hücreler kas-iskelet sisteminin yapısını da olumsuz etkiler. Kas- iskelet sisteminin olumsuz etkilerinden bir tanesi de kemik ağrılarıdır.

  • Kan kaybının da etkisiyle ortaya çıkan halsizlik ve bitkinlik hissiyle ilintili olarak ortaya çıkan ani kilo kayıpları.


Tüm kanser çeşitlerinde olduğu gibi rahim kanserinde de semptomların dikkatli bir şekilde takip edilmesi hastanın yaşantısının devamı için büyük önem taşır. Tabi burada semptomların erken tespit edilmesinin önemini değerlendirirken tedavinin başarıya ulaşma ihtimalinin % 20-25 oranında arttığını da dikkate almak gerekir.


Rahim Kanseri Nedenleri



 


“Hastalığın tedavisi noktasında semptomların zamanında fark edilmesi kadar öneme sahip olan bir durum da; hastalığa sebep olan yani rahim kanseri nedenleri noktasında etkin rol oynayan faktörlerin tam manasıyla tespit edilebilmesidir.”


 


Rahim kanserine neden olabilecek faktörleri değerlendirmeden evvel bir önceki paragraflarda da belirtildiği gibi rahim kanserinin % 90 oranın HPV virüsünden kaynaklı olarak ortaya çıktığını belirtmek gerekir. Dolayısıyla, rahim kanseri teşhisi koyulan bir hastada aranması gereken ilk özellik HPV virüsünü taşıyıp taşımadığı olacaktır.


HPV virüsüne ek olarak rahim kanserini meydana getirebilecek olan etkenleri şu şekilde detaylandırmak mümkündür;


  • Bireyin erken yaşta cinsel ilişkiye girmesi ve bu durumla ilinti olarak çok sayıda doğum yapması, rahim kanserinin en önemli nedenlerinden biridir. Uzman hekimler tarafından 20 yaş ve altında girilen cinsel ilişkilerin rahim kanserine sebebiyet verebilme ihtimalinin olduğu kabul görmüş bir görüştür. Dolayısıyla, belirtilen bir durumla karşı karşıya olan bireylerin hastalığın risk faktörü kapsamında olduğunu ve belirli dönemlerle hekim kontrolüne başvurması gerektiğini belirtmek gerekir.

  • Vücudun doğuştan ya da birtakım çevresel etkenler altında gelişen komplikasyonlara uyum sağlayamayarak bağışık sisteminde zafiyetler meydana gelmesi de rahim kanserine neden olabilir. Bağışıklık sistemindeki zayıflıkların hastalık üzerindeki etkisi değerlendirirken HPV virüsü ile bağışıklık sistemi arasındaki ilişkiyi dikkate almak gerekir.

  • Genital bölgenin hijyen kurallarına uyularak temizlenememesi neticesinde ortaya çıkan enfeksiyon durumları, rahim kanseri nedenleri noktasında karşımıza çıkan bir diğer etkendir. Vücudun A ve C vitamini yönünden yetersiz kalması da, enfeksiyon kaynaklı hastalıklar karşısında vücudun direncini düşürerek rahim kanserine sebebiyet verebilir.

Rahim Kanseri Evreleri


Rahim kanseri evrelerine değinmeden önce kanserli hücrelerin yayılım gösterdiği alana ve etki derecesine bağlı olarak rahim kanserinin CIN1, CIN2 ve CIN3 şeklinde üç tipe ayrıldığını belirtmek gerekir. CIN1 tipi rahim kanserinde gerileme görülme ihtimali % 70-75’ lerde iken sırasıyla CIN 2 ve CIN3 için bu oran % 40 ve % 25 olarak ifade edilebilir.



Rahim kanserine evre olarak bakıldığında ise 4 temel evreye ayrıldığı söylenebilir. İkinci ve üçüncü evreler kendi içerisinde alt evrelere ayrılarak incelenir.


Genel ifadelerle rahim kanseri evrelerine değindikten sonra evrelerin detaylıca incelenmesine geçilebilir.


  • Evre 0: Rahim kanserinin başlangıç evresi olarak nitelendirilen Evre 0’ da, kanserli hücreler rahmin en derin katmanında yer tutar. Bu evrede tahmin edilebileceği gibi kanserin herhangi bir semptom göstermesi muhtemel değildir.

  • Evre 1: Bu evrede yayılım göstermeye başlayan kanserli hücreler, rahim dokusunun dışına taşmamakla birlikte yavaş yavaş etkisini göstermeye başlar. İlk evrede olduğu gibi burada da, kanserin semptomlarını belirli etmesi imkansız denilecek bir durumdur. Evre 1’ de kanserli hücrelerin boyutu 3 mm-5mm arasında değişkenlik gösterir.

  • Evre 2: A ve B olmak üzere iki alt sınıfa ayrılan Evre 2’ de kanserli hücreler, rahim çevresindeki dokulara yayılarak etki göstermeye başlamıştır. Özellikle bu durum B alt sınıfında daha belirgin bir şekilde ortaya çıkar.

  • Evre 3: Evre 2’ de olduğu gibi A ve B şeklinde ikiye ayrılan üçüncü evrede artık kanser ciddi boyutlara ulaşmış olup etkilerini açık bir şekilde göstermeye başlamıştır. Yine bu evrede kanserli hücreler tamamıyla rahim dokusu dışarısında yayılım gösterir.

  • Evre 4: Evre 4’ ü rahim kanserinin sonuç evresi olarak ifade etmek gerekir. Bu evrede teşhis edilen hastalıkta vakit kaybetmeden tedavi aşamasına geçilmelidir. Aksi takdirde, hastanın yaşantısı tehlikeye girebilir.

Görüldüğü üzere Evre 0’ dan Evre 4’ e doğru sırasıyla kanserin gösterdiği etki derecesi artarak devam eder. Kanserin etki derecesiyle ilintili olarak ortaya çıkan semptomlar da kendini belirli etmeye başlar. Dikkatli ve gözlem gücü yüksek bireyler hastalığı Evre 2’ de tespit edebilir.


Rahim Kanseri Tedavisi


 Rahim kanseri tedavisi noktasında kullanılması muhtemel yöntemleri temel olarak dörde ayırmak mümkündür. Bunlar şu şekilde sıralanabilir;


  • Cerrahi operasyon

  • Radyoterapi

  • Kemoterapi

  • Hormonal tedavi

Kanserli hücreler rahim dokusunda büyük ölçüde yayılım göstermiyor ise cerrahi operasyon ile ortadan kaldırılarak hastanın sağlığına kavuşması sağlanabilir. Burada gerçekleştirilen cerrahi operasyon oldukça basit olup tedavi sonrasında hasta bir gün dinlendirilerek taburcu edilebilir. Elbette tedbir amaçlı olarak tedavi sonrasında da bireyin kontrollerini aksatmaması gerekir. Burada kritik nokta; kanserli hücrelerin bulunduğu noktanın kolposkopi ile tespit edildiğidir.



Rahim dokusunda geniş alanlara yayılım gösteren kanserli hücrelerin tedavisinde cerrahi müdahale kullanılabileceği gibi kemoterapi ve radyoterapi de kullanılabilir. Kapsamlı bir cerrahi müdahale ile yalnızca rahim dokusu değil, kanserli hücrelerin sıçradığı diğer dokular da kısım kısım temizlenir. Geniş kapsamlı bir müdahale olması dolayısıyla ameliyat esnasında ve sonrasında gelişebilecek komplikasyonlara dikkat edilmesi gerekir.


Radyoterapi ve kemoterapi ile rahim kanserinin tedavi edilmesinde öncelikli olarak kemoterapi daha sonra radyoterapi kullanılır. Tedavi süresi açısından bakıldığında radyoterapi ve kemoterapinin bir arada kullanıldığı bu tekniğin daha geniş bir zaman dilimini kapladığını ifade etmek gerekir.


Son olarak rahim kanseri tedavisin belirtilmesi gereken; hastalığın son evrede teşhis edildiği takdirde hangi tedavi tekniğinin uygulanacağının önemini kaybettiğidir. Bu noktada önemli olan; zaman kaybetmeden kanserli hücrelerin ortadan kaldırılmasına yönelik herhangi bir tedavi yönteminin uygulanmasıdır.


Tedavi edilen rahim kanserinin tekrar etme olasılığı olduğundan dolayı hastaların yalnızca tedavi süreciyle sınırlı kalmaması gerekir. Nadir olarak da görülse, rahim kanseri tedavi edildikten sonra bireyde başka kanserlerin de ortaya çıkma ihtimali vardır. Dolayısıyla bu noktada en sağlıklı uygulama; hastanın gerekli kontrol ve testleri ömür boyu aksatmamasıdır.


Rahim Kanserinde Bulaşıcılık



Rahim kanserinin bulaşıcılığıyla ilgili kesin bir ifade kullanmak mümkün olmamakla birlikte, rahim kanseri oluşumuna en büyük katkıyı sağlayan HPV virüsünün bulaşıcı özellikte olduğunu belirtmek gerekir. HPV genellikle cinsel ilişkide meydana gelen temas yoluyla bulaşarak rahim kanserine sebebiyet veren bir virüstür. Dolayısıyla, doğrudan rahim kanserinin bulaşıcı özelliğini değerlendirmek yerine HPV’ in bulaşıcı etkiye sahip bir virüs olduğunu dikkate almak daha doğru olacaktır.


Burada parantez açılması gereken bir nokta; HPV’ in yalnızca cinsel ilişki yoluyla bulaşmadığıdır. Çoğunlukla bu yolla bulaşsa da, topluma açık ve hijyen kurallarına uygun olmayan ortamlarda temas yoluyla bulabilmesi de muhtemeldir. Bu nedenle; hijyen kuralları asla göz ardı edilmemelidir.


Rahim Kanseri Tanısı


Hastalığın tanısı noktasında biyopsi ve smear testi aktif olarak kullanılan yöntemlerdir. Güvenilirlik ve kullanım sıklığı açısından bakıldığında smear testinin bir adım daha önde olduğu görülür. Karaciğer kanseri ve mide kanseri tanısında aktif olarak kullanılan biyopsi tekniği rahim kanserinde smear testiyle birlikte kullanılır.



Hastalığın varlığı tespit edildikten sonra yapılması gereken temel faaliyet; kanserin hangi evrede olduğu ve yayıldığı alanın tespit edilmesidir. Doğru bir tedavi planlaması adına belirtilen faaliyetlerin eksiksiz olarak gerçekleştirilmesi hayli önemlidir.


Oldukça kolay birkaç basit işlem sonucu gerçekleştirilen smear testi, kadın bireylerin 6-12 aylık periyotlarla yaptırmalarının faydalı olacağı bir test olarak da nitelendirilebilir. Belirli dönemlerde yaptırılan smear testi, bireyde rahim kanseri ya da birtakım kistler mevcut ise bunların erken dönemde teşhisini kolaylaştıracak ve hastanın yaşantısı üzerinde doğrudan etkiye sahip olacaktır.


 


 



Rahim Kanseri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder